ABD Başkanı Donald Trump’ın “Sınır Çarı Tom Homan, Pazar günü Chicago’daki göçmenlik uygulamalarını denetledi.
Bu sırada Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza kurumu (ICE), bir gün içinde toplam 956 kişinin tutuklandığını açıkladı.
Bu sayı, Trump’ın misyona başlamasından bu yana bir günde gerçekleştirilen en yüksek tutuklama sayısı olarak kayıtlara geçti.
GÜNDE 311 KİŞİ TUTUKLANIYOR
ABD-Meksika hududunda ulusal acil durum ilan eden Trump idaresinin, evraksız göçmenlere yönelik baskıyı artırdığına belirtti.
ICE bilgilerine nazaran, bir evvelki mali yılda günlük ortalama 311 kişinin, sabıka kaydı ya da bekleyen suçlamaları nedeniyle tutuklandığı belirtildi.
Pazar günü ICE’nin web sitesinde yer alan bir açıklamada, “Göçmenlik ve Gümrük Koruma, FBI, ATF, DEA, CBP ve ABD Mareşal Servisi üzere federal ortaklarla birlikte Chicago’da maksatlı operasyonlar yürütmeye başlamıştır” sözlerine yer verildi.
Bu operasyonların gayesi, “suç geçmişi olan yabancıların toplumlarımızdan uzaklaştırılması yoluyla kamu güvenliği ve ulusal güvenliğin korunmasıdır.”
İSTİKRARLI BİR HALDE ARTACAK
Homan, Pazar sabahı ABC’nin “This Week” programında, tutuklama ve hudut dışı edilme sayıların “istikrarlı bir halde artacağını” belirtti.
Homan, “Şu anda operasyonlar, kamu güvenliği ve ulusal güvenlik tehditlerine odaklanıyor. Bu, daha küçük bir nüfusu kapsıyor,” dedi.
Bu sırada Chicago Belediye Başkanı Brandon Johnson, şehrin polis teşkilatının federal operasyonlara dayanak vermediğini ve Chicago sakinlerinin anayasal haklarını bilmeleri gerektiğini vurguladı.
KİLİSELER, OKULLAR İNANÇLI DEĞİL
Trump, ikinci defa başkanlık yeminini ettikten saatler sonra ABD’nin göçmenlik siyasetlerini tekrar şekillendiren bir dizi başkanlık kararnamesi imzaladı.
Bu kararnameler ortasında güney sonuna asker gönderilmesi ve daha evvel dokunulma bölge sayılan kilise ile okullarda evraksız göçmenlerin tutuklanmasına müsaade verilmesi bulunuyor.
Ayrıca, Trump’ın evraksız göçmenlerin çocukları için doğuştan vatandaşlık hakkını sonlandırmayı hedefleyen kararnamesi imzalandı.
Ancak insan hakları kümeleri ve Demokrat eyalet başsavcıları tarafından 14. Değişikliğe ters olduğu gerekçesiyle mahkemelerde itiraz edildi.
