İznik ilçesinin kırsal Tacir Mahallesi’nde oturan Mehmet Karabıyık, 19 Ocak sabahı yakınlarına “Boyalıca Mahallesi’nde kız arkadaşımın yanına gidiyorum” diyerek konutundan ayrıldı. Akşam saatlerinde konuta dönmeyen Karabıyık’a telefonla da ulaşamayan ailesi, durumu jandarma takımlarına bildirdi. Ailenin kayıp müracaatının akabinde harekete geçen jandarma grupları, Mehmet Karabıyık’ın bulunması için çalışma başlattı.
BIÇAKLANDIKTAN SONRA YAKILDIĞI ORTAYA ÇIKTI
Ekiplerin çalışması sonucu Mehmet Karabıyık’ın kırsal Aydınlar Mahallesi yakınlarında ormanda kısmen yanmış cansız vücudu bulundu. Yapılan incelemede, Karabıyık’ın evvel bıçaklandığı, akabinde yakılarak öldürüldüğü tespit edildi. Bedeninin birçok yerinde bıçak izleri bulunan Karabıyık’ın cenazesi, otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
KATİL ZANLISI ARKADAŞI ÇIKTI
Olayla ilgili çalışma başlatan jandarma takımları, Karabıyık’ın cep telefonu görüşmelerini incelemeye alıp, görgü şahitlerinin tabirine başvurdu. Gruplar, Karabıyık’ın arkadaşı olan ve ruhsal sıkıntıları bulunduğu sav edilen Ömer Öner’i gözaltına aldı. Kabahatini itiraf edip, olayda kullandıktan sonra meskeninde sakladığı bıçağı jandarma takımlarına teslim eden Öner, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
‘SABAH BİRİNİ ÖLDÜRME HİSSİ İLE UYANDIM’
Jandarmadaki sorgusunda cinayeti soğukkanlılıkla anlatan Öner, Mehmet Karabıyık’ın liseden okul arkadaşı olduğunu söyledi. Ruhsal problemleri olduğunu tez eden Öner, “Sabah birini öldürme hissi ile uyandım. Bıçağı yanıma bilerek alıp, liseden arkadaşım olan Mehmet’le buluştum. Motosikleti ile ormandaki derbende gidip, burada kendisini bıçakladım. Kendisi hareketsiz yatıyordu. Sonra da motosikletine binerek meskenime gelip, kanlı kıyafetlerimi değişip, bidonda bulunan mazotu alıp, ormana giderek Mehmet’i yaktım” dedi.
SAVCILIKTA SÖZ DEĞİŞTİRDİ
Ömer Öner’in savcılık sorgusunda ise jandarmadaki sözünün tersine, Mehmet Karabıyık’ı, ‘sabah birini öldürme hissi ile uyandığı’ için değil, uygunsuz tekliflerinden ötürü öldürdüğünü söylediği öğrenildi. Kendisine, ‘Aşkım’, ‘Sevgilim’ diye hitap eden Karabıyık’ın bu kelamlarından rahatsız olduğunu ve kendisiyle konuşmak için aradığını söyleyen Öner, “Onun bu yaklaşımı beni rahatsız ediyordu. Olay günü bıçağı yanıma alıp, Mehmet’e telefon açıp, buluşmak istediğimi söyledim. Aydınlar Mahallesi’ndeki kahvede bir ortaya geldik. Motosikletine binip, olay yerine gittik. Kendisine, ‘Bana neden aşkım ve sevgilim dediğini sorduğumda, berbat teklifte bulundu. Ben de yanımdaki bıçak ile ona saldırdım. Yaşanan arbede sırasında, kendisini kaç yerinden bıçakladığımı bilmiyorum. Benim de parmaklarım kesilmişti. Yerde yatan Mehmet’i, yoldan görülmemesi için uzaklaştırdım. Akabinde motosikletine binip, meskenime giderek, kıyafetlerimi değiştirip, bıçağı bıraktım. Akabinde konutta bulunan mazotu alıp, olay yerine giderek kendisini yaktım. O gece yattım. Sonraki gün işlerimi halledip, psikiyatriste gidip muayene oldum. Doktora, cinayet işlediğimi söylemedim. Mahalleye gelince jandarma beni yakaladı. Her ne kadar kollukta verdiğim sözde sabah öldürme hissiyle uyanıp, yanıma bıçağı aldığımı söylesem de bu sözüm daha doğrudur” diye konuştu.
‘MÜVEKKİLİME TAKINTI YAPMIŞ VE ŞANTAJ UYGULAMIŞTIR’
Tutuklu sanığın avukatı Fatih Okuş’un da savcılıktaki savunmasında, müvekkilinin ağır ruhsal rahatsızlığı bulunduğunu, bu nedenle ilaç tesirinde olduğunu ve haksız tahrik altında aksiyonu gerçekleştirdiğini belirtip, “Müteveffa Mehmet’in sapkın bir kişiliği vardır. Müvekkilime takıntı yapmış ve şantaj uygulamıştır. Bu durum müvekkilimi güzelce buhrana sürüklemiştir. Müvekkilim bu doğrultuda Mehmet ile konuşmak isteyip, haksız tahrik altında kalarak hareketlerine başlamıştır. Aksiyonlarının yasal müdafaa kapsamında değerlendirilmesini talep ediyoruz” dediği öğrenildi.
Soruşturma, İznik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülüyor.
