10 Aralık 2024’te Çarşamba ilçesinin Çay Mahallesi’ndeki Mustafa Kemal Güneşdoğdu Caddesi’nde Sezin Sezgin, annesinin arabasındaki telefonu almak için kafeden dışarı çıktı ve yolun karşısına geçmek isterken, Hülya Ö.’nün kullandığı arabanın çarpması sonucu hayatını kaybetti. Olay yerine polis ve sıhhat grupları sevk edildi ve Sezgin’in olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi.
Kazanın akabinde gözaltına alınan Hülya Ö., tabirinde, “Hatırladığım kadarıyla aracımın suratı 45-50 kilometreydi. Etkin olarak 1 yıldır araç kullanıyorum. Ehliyetimi yaklaşık 1 yıl evvel aldım. Stajyer şoför olarak ehliyetim bulunmakta. Önüme birinin atladığını gördüm lakin çocuk olduğunu görmedim. Bir şeye çarptığımı anlasam da neye çarptığımı anlamadım. Çarpmanın tesiriyle kız ileriye savruldu” dedi.
“KIZINA SAHİP ÇIKSAYDIN” SAVUNMASI YAPTI
Hülya Ö., emniyetteki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edildi ve çıkarıldığı mahkeme tarafından konut hapsine çarptırıldı. Kazanın güvenlik kamerasına yansıyan manzaraları ve Hülya Ö.’nün anne Ece Sezgin’e “Çocuğuna sahip çıksaydın” dediği anları, etraftaki bir kişi cep telefonuyla kaydetti. Ece Sezgin, adaletin yerine gelmesini talep etti.
Ece Sezgin, kızıyla ilgili yaşadıklarını anlatarak, “Onun acısıyla 50 günü tamamladık. Kardeşini izlesin diye antrenmana gidiyorduk. Karşıdan karşıya geçecektik. Telefonu otomobilde unuttuğunu söyledi, ben de alabileceğini söyledim. Sonra bir ses duydum ve döndüm. Döndüğümde Sezin yerde yatıyordu. Koşarak gittim ve elini tuttum. Yüzündeki kaygı gözümün önünden asla gitmiyor. Kazayı yapan bireye o panikle ‘Hızlı mıydın, kızıma süratli mı vurdun’ diye sordum. Zira dönüp baktığımda kızımın üstü başı yırtılmıştı. Bayan üstüme gerçek yürüyordu ve onu tuttular. Bana ‘Kızına sahip çıksaydın’ deyip hakaret etti. Orada benim acımı kimse düşünmedi. Kızım orada can çekişiyordu ve can verdiğini, kalbinin durduğunu gördüm. Dudaklarının ve yüzünün morardığını gördüm. O bayan şu an konut mahpusunda, adaletin yerine gelmesini istiyorum. Sezin için adalet istiyorum” diyerek gözyaşı döktü.
‘ADALET YERİNİ BULSUN’
Caddenin sürat yapılacak bir yol olmadığını da belirten Sezgin, “Sürekli oğlumu o bölgeden antrenmana götürüp getiriyorum. Orada yerde yatan benim kızımdı, hiçbir şey yapamadım. Zati bayan üstüme yürüyüp hakaret ettikten sonra bayıldığımı hatırlıyorum. Ben onun annelik misyonundan kuşku ederim. Onun o reaksiyonundan sonra dedim ki, bu türlü bir vicdan olamaz. O kadar akıllı bir çocuktu ki benim kızım, kardeşini her vakit ona emanet ederdim. Ona ‘Kardeşinin elini tut tamam mı’ derdim. Sorumluluk sahibi bir çocuktu. Kazaya bahta inanıyorum lakin sorumsuzluğa inanmıyorum. Adalet yerini bulsun istiyorum” diye konuştu.
“EV MAHPUSU VERİLDİ”
Sezin Sezgin’in hem halası hem de avukatı olan Hasret Sezgin Azal ise “Karar bizi çok şaşırttı, mesken mahpusu verildi. Hiçbir formda münasebeti bize söylenmedi. Belge tam manasıyla araştırılmadı, kanıtlar tam manasıyla toplanmadı. Buna karşın gözaltında bir gün kaldı. Türkiye’de konut mahpusu ne kadar denetleniyor, burada büyük bir sorun var. Elektronik kelepçe Türkiye’de kâfi sayıda yok. Bu üslup ölümlü trafik kazalarında hiçbir sanığa kelepçe uygulanmıyor. Aldığımız duyumlarda bu şahsın hala otomobil kullandığını ve sokağa çıktığını biz biliyoruz. Bunu ne kadar denetliyorlar sormak istiyorum. Bu karar karşısında çok üzgünüz. Biz Sezin için adalet arıyoruz. Duruşmaya kadar tutuklu kalması için elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyoruz. Savcılık iki kere tutuklama talebiyle bu şahsı mahkemeye sevk etti lakin mahkeme mesken mahpusu kararını devam ettirdi” sözlerini kullandı.
