Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Lideri Donald Trump’ın Gazze ile ilgili açıklamalarına reaksiyon gösterdi.
Trump, Beyaz Saray’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşmede, “ABD Gazze Şeridi’ni devralacak ve biz de orada çalışmalar yürüteceğiz. Buranın sahibi olacağız ve alandaki tüm tehlikeli, patlamamış bombaların ve öbür silahların etkisiz hale getirilmesinden sorumlu olacağız” demişti.
Fidan, bu tabirleri değerlendirirken, “Gazze ile ilgili tehcir sorunu ne bölgenin ne de bizim kabul edeceğimiz bir durum” dedi.
BÖLGEDE KABUL GÖRMEZ
Filistin probleminin kökeninde zorla yerinden edilmenin yattığını hatırlatan Fidan, “Zaten Filistin sıkıntısı tam da bu nedenden ötürü başladı. Filistinliler, ilişkin oldukları topraklardan sürgün edildi ve yerine İsrail devleti getirildi. Artık tekrar bir yerinden edilme ihtimalinin konuşulması bile başlı başına sıkıntılı bir durum” tabirlerini kullandı.
İki devletli tahlilin milletlerarası toplumda genel kabul gördüğünü belirten Fidan, “Birkaç ülke İsrail’i külliyen tanımama eğiliminde, lakin genel trend, 1967 hudutlarına dayalı ve başşehri Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin kurulması tarafında. Egemenliği tam manasıyla mümkün olan bir devletin varlığı, bu sorunun büyük oranda çözülmesini sağlayacaktır” dedi.
Ancak İsrail ve en büyük destekçisi ABD’nin bu tahlili desteklediğine dair bir işaret bulunmadığını vurguladı.
‘DÜŞÜNMEK BİLE KÖTÜ’
Fidan, Trump’ın geçmişte farklı telaffuzlarda bulunduğunu, lakin bugün iki devletli tahlile dair rastgele bir taahhütte bulunmadığını lisana getirdi.
“Şimdi Sayın Trump’ın belli taahhütleri lisana getirmekten çekindiğini de görüyoruz. İki devletli tahlile ait bir irade ortaya koyduğunu söylemek mümkün değil” dedi.
Trump’ın Gazze ile ilgili açıklamalarının bölgede daha büyük tansiyonlara yol açabileceğini belirtti.
Konuşmasının sonunda Fidan, tehcirin bir seçenek olarak tartışılmasının dahi yanlış olduğunu vurguladı.
Fidan, “Bunu düşünmek bile bence berbat, abesle iştigal. Bu hususun tartışmaya açılması bile yanlış” diyerek memleketler arası toplumun daha net bir tavır alması gerektiğini tabir etti.
