Boyun fıtığı, günümüzde birçok kişinin ömür kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sıhhat sorunu olarak öne çıkıyor. Memorial Antalya Hastanesi Beyin, Hudut, Omurga ve Omurilik Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mahmut Akyüz, boyun fıtığının erken teşhis edilmesinin ve vaktinde tedavi uygulanmasının büyük kıymet taşıdığını belirterek, bilhassa ellerde ve kollarda hissedilen his kaybının bu hastalığın önemli belirtileri ortasında yer aldığını vurguluyor.
Boyun Fıtığı Nedir? Omurlar Ortası Disklerdeki Yıpranma ve Baskı
Prof. Dr. Mahmut Akyüz’e nazaran, boyun fıtığının temelinde omurlar ortasındaki disklerin vakitle aşınması, zedelenmesi yahut ani travmalar sonucu yer değiştirmesi yatıyor. Bu durum, omurilik ve hudut kökleri üzerinde baskı oluşturarak bedenin çeşitli bölgelerinde ağrı, uyuşma, karıncalanma ve güçsüzlük üzere belirtilerle kendini gösterebiliyor. Boyun fıtığı sadece uzunluğunda değil, hudutların geçtiği güzergah boyunca omuzlar, kollar, eller ve sırt bölgesinde de tesirli olabiliyor.
Boyun Fıtığını Tetikleyen Faktörler: Çağdaş Hayatın Olumsuz Etkileri
Boyun fıtığı riski, çağdaş ömrün getirdiği birtakım faktörler nedeniyle giderek artıyor. Prof. Dr. Akyüz, uzun vadeli masa başı çalışmaları, bilgisayar ve telefon kullanımı, hareketsiz ömür biçimi, yanlış duruş durumları, gerilim, fazla kilo, sigara tüketimi ve genetik yatkınlık üzere ögelerin boyun fıtığı riskini artırdığına dikkat çekiyor. Bilhassa ofis çalışanları, öğrenciler, sürücüler ve uzun müddet tıpkı konumda çalışan meslek kümeleri, boyun sıhhati konusunda daha ihtimamlı olmalı ve önleyici önlemler almalı.
Ellerde ve Kollarda Hissizlik: Boyun Fıtığının Alarm Veren Belirtisi
Ellerde ve kollarda hissedilen uyuşma ve his kaybı, boyun fıtığının en sık rastlanan belirtilerinden biri olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Akyüz, bu durumun uzunluğundaki sonların baskı altında olması ve hudut iletiminin sekteye uğramasından kaynaklandığını tabir ediyor. Hissizlik ekseriyetle ellerde ve parmaklarda ağır olarak hissedilirken, birtakım olaylarda omuz ve sırt bölgesine kadar yayılabiliyor. Bununla birlikte ağrı, güç kaybı, reflekslerde azalma ve karıncalanma üzere belirtiler de boyun fıtığı kuşkusunu güçlendiriyor. Bu çeşit semptomlarla karşılaşan şahısların vakit kaybetmeden uzman bir doktora başvurması gerekiyor.
Boyun Fıtığında Yeni Tedavi Prosedürleri: Ameliyat Ne Vakit Gereklidir?
Boyun fıtığının tedavi süreci, hastalığın şiddetine, belirtilerin yoğunluğuna ve hastanın genel sıhhat durumuna nazaran değişkenlik gösteriyor. Prof. Dr. Akyüz, erken evre boyun fıtıklarında ilaç tedavisi, fizik tedavi, istirahat, boyunluk kullanımı, tertipli antrenman ve ömür şekli değişikliklerinin kâfi olabileceğini belirtiyor. Fakat, bu tedavi metotlarına karşın şikayetleri devam eden, hudut baskısı barizleşen ve nörolojik kayıpları ilerleyen hastalarda cerrahi müdahalenin kaçınılmaz hale geldiğini vurguluyor.
Gelişen tıbbi teknolojiler sayesinde boyun fıtığı ameliyatlarında mikrocerrahi, yapay disk uygulamaları, endoskopik formüller ve minimal invaziv cerrahi teknikler muvaffakiyetle uygulanıyor. Bu yeni jenerasyon formüller, ameliyat sonrası güzelleşme sürecini hızlandırarak hastaların günlük hayatlarına daha kısa müddette dönmesine imkan tanıyor.
Boyun sıhhatinizi korumak ve mümkün riskleri en aza indirmek için erken teşhis ve şuurlu hareket etmek büyük değer taşıyor. Ellerde ve kollarda hissizlik, ağrı ve güç kaybı üzere belirtiler yaşıyorsanız, vakit kaybetmeden bir uzmana danışmanız öneriliyor.
