Adıyaman Valisi Osman Varol, periyodun Adıyaman Belediyesi’nde misyonlu yapı denetim müdürleri Bekir Alım ve Ferhat Bülent Özer, yapı denetim şefi İrfan Günay Çelik, mimar Hümeyra Taş, jeoloji mühendisi Fahri Yılancı, inşaat mühendisi Mehmet Fatih Boybey, inşaat teknikerleri Mahmut Sağlam ve Tulgay Sarıkaya hakkında soruşturma müsaadesi vermemişti.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı ile Hasoğlu Apartmanı’nda hayatını yitirenleri yakınları, bu karara itiraz etmiş, Gaziantep Bölge Yönetim Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi de 8 kamu vazifelisi hakkında soruşturma müsaadesi verilmesine karar vermişti.
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 8 kamu vazifelisi hakkında “taksirle vefata ve yaralanmaya neden olma” hatasından hazırladığı iddianame Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.
Şüpheli Bekir Alım, yapı kontrol şirketini suçlayarak, inşaat sürecinde mevzuata terslikle ilgili bildirim yapılmadığını savundu. Gerekli dokümanların eksiksiz sunulması ve incelemelerde eksiklik görülmemesi üzerine yapı kullanma müsaade evrakı verildiğini belirtti.
Şüpheli Ferhat Bülent Özer ise yapının Yapı Kontrol Kanunu’na tabi olduğunu belirterek, sorumluluğun yapı kontrol firmasına ilişkin olduğunu savundu. Misyon müddetince yasal çerçevede hareket ettiğini tabir ederek, savları reddetti. Başka şüphelilerde, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
Şüphelilerin hatadan kurtulmaya yönelik beyanlarına prestij edilmediği ile yapı kontrolü ve ruhsatlandırma süreçlerinde misyonlu oldukları belirtilen iddianamede, şu sözlere yer verildi:
-Şüphelilerin binanın üretim tarihinde geçerli olan ilgili mevzuata gereğince uymadığı, devir itibariyle bilim ve fennin gerektirdiği teknik kurallara ters davranarak binanın yıkılmasında kusurlarının bulunduğu, şüphelilerin kelam konusu binanın donatı ayrıntılandırması yetersizliği ve gereç kalitesi yetersizliği ve statik proje içeriği yetersizliğine karşın projeye onay vermek sebepleriyle; apartmanın yıkılmasına ve 25 kişinin hayatlarını kaybetmelerine, 3 kişinin ise yaralanmalarına neden oldukları tespit edilmiştir.
Böylelikle şüphelilerin proje etabında ve üretim kademesinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, öngörülen bu sonuç bakımından dikkat ve ihtimam yükümlülüğüne ters davranarak istenmeyen lakin öngürülebilen mevcut sonucun gerçekleşmesinde kusurlarının tesirli olduğu, bu nedenle şüpheliler hakkında şuurlu taksir şartlarının oluştuğu, şüphelilerin üzerine atlı ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma’ kabahatini farklı ayrı işledikleri konusunda kamu davası açmaya fayda kâfi kanıtın bulunduğu anlaşılmıştır.”
Cumhuriyet Savcısı, ana belge ile kamu vazifelileri hakkındaki evrakın birleştirilmesini talep etti. Edinilen bilgiye nazaran, belge birleştirildi, kamu vazifelileri de 15 Nisan’da hakim karşısına çıkacak
