Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD), ocak ayına ait çelik üretimi, tüketimi ve dış ticaret bilgilerini açıkladı.
Buna nazaran, kelam konusu ayda Türkiye’nin ham çelik üretimi, 2024’ün tıpkı ayına kıyasla yüzde 1,9 azalarak 3,2 milyon ton oldu.
Nihai mamul tüketimi bu periyotta yüzde 2,6 artışla 3,6 milyon tona çıktı.
ÇELİK ESERLERİ DIŞ TİCARETİ
Çelik eserleri ihracatı, Ocak 2025’te 2024’ün birebir ayına nazaran ölçü tarafından yüzde 23 artışla 1,1 milyon ton, bedel istikametinden de yüzde 14,6 yükselişle 763,4 milyon dolar oldu.
Alt kalemler incelendiğinde, bahse husus devirde, ihracat yassı eserlerde yüzde 6,6 artarak 374,4 bin ton, uzun eserlerde yüzde 25,3 artışla 686,4 bin ton, yarı eserlerde ise yüzde 401 yükselişle 61 bin ton olarak gerçekleşti.
İthalat, Ocak 2025’te geçen yılın tıpkı ayına nazaran ölçü bakımından yüzde 24,9 artışla 1,7 milyon ton, kıymet tarafından yüzde 11,2 yükselişle 1,2 milyar dolar olarak hesaplandı.
Alt kalemleri incelendiğinde ise tıpkı periyotta, ithalat yassı eserlerde yüzde 22,4 artışla 900,7 bin ton, uzun eserlerde yüzde 0,4 azalışla 98,4 bin ton, yarı eserlerde ise yüzde 32,9 artarak 729,8 bin ton olarak gerçekleşti.
İhracatın ithalatı karşılama oranı ise, ocak ayında yıllık bazda 1,9 puan artışla, yüzde 61,88 düzeyinden yüzde 63,78 düzeyine yükseldi.
DÜNYADA 7. SIRADA
Açıklamada görüşlerine yer verilen TÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, ocakta Türkiye’nin 3,2 milyon tonluk ham çelik üretimiyle Almanya’yı geride bırakarak dünyada 7’nci sıraya yükseldiğini bildirdi.
Yayan, ABD Lideri Donald Trump’ın Kanada, Meksika, Avrupa Birliği (AB), İngiltere, Brezilya, Japonya ve Güney Kore üzere ülkelere getirdiği yüzde 25 oranındaki vergilere ait muafiyeti kaldırmasının Türk çelik kesiminin ABD pazarında kelam konusu ülkelerle eşit koşullarda rekabet ettiği bir ortamın oluşacağı beklentilerini artırdığını belirtti.
Yayan, şunları kaydetti:
“Diğer taraftan, Lider Trump’ın vergi uygulamasının, ABD iç piyasasında fiyatları yüzde 15 oranında artırdığına ait bilgiler, bu durumun başka ülkelerin, girdi ve en son mamul fiyatlarına, kademeli bir formda yansıtılabileceği ihtimalini gündeme getirdi. AB’nin, ABD’nin uygulamasına sert karşılık vereceğine ve 3’üncü ülkelerin ABD’ye yaptıkları ihracatın AB’ye yönelmesini engelleyici önlemlerin alınacağına ait açıklamaları, tasaya yol açtı. Türkiye’nin çelik tüketimindeki yüzde 2,6 oranındaki artışın ithalat artışı yoluyla karşılanması, ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 63,7 düzeyinde kalması sonucunu doğurdu.”
Bu gelişmeler ışığında, korumacılık adımlarının yıl boyunca devam edeceği ve 2025’in ticaret savaşlarının yoğunluk kazandığı bir yıl olacağı değerlendirmesinde bulunan Yayan, “Sektörümüzün, Türkiye’nin cari açığının kapatılmasına en az 5 milyar dolar civarında bir katkıyı rahatlıkla yapabileceği hususu dikkate alınarak, ABD ve AB’nin yaptığına emsal bir formda ithalatı sınırlayıcı önlemlerin alınması ehemmiyet taşıyor.” sözlerini kullandı.
