Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak, ramazan ayında besin güvenliği hakkında dikkat edilmesi gereken mevzulara değindi.
Ramazan ayında beslenme halinin değiştiğini vurgulayan Toprak, “Ramazan ayında bilhassa açlık mühletinin uzaması, fizikî aktivitenin azalması nedeniyle yediğimize, içtiğimize daha fazla dikkat etmemiz gerekiyor. Natürel ki bu her vakit dikkat etmemiz gereken bir şey. Bilhassa iftarda yediklerimizi sahura kadar ortada bırakmamamız gerekiyor. Yiyebileceğimiz kadar eseri ısıtıp, tüketmek gerekiyor. Sıklıkla yemeği ısıtıp soğutmamız besin zehirlenmesine ve hastalıklara neden olabilir.
Ayrıca verilen yemek siparişlerinde masaya gelen eserin iftara yakın vakitte konması da değerli. Bu eserlerin masada çok fazla beklememesi gerekiyor. Bilhassa et ve süt eserlerine dikkat etmek gerek. Yaptığımız yemekler şayet etli ise azamî 2 gün, zerzevat yemeklerini ise 3 ya da 4 günden fazla dolapta tutmamak gerekiyor. Bunun yanında yaptığımız alışverişlerde aldığımız eserlerin son tüketim tarihlerine bakmamız değerli.
Donuk eserleri en son alıp, süratlice dolaba koymak gerekiyor. Soğuk yemekleri soğukta, sıcak yemekleri de sıcakta koruma etmek gerekiyor. Bilhassa yemekleri 65 derecenin üzerinde servis etmeli. Pişme derecelerine bakmalı et, yumurta ve tavuk üzere eserleri çiğ tüketmemek yahut az pişmiş tüketmemek önemli” tabirlerini kullandı.
‘GIDA KOLİSİNİNE PAKLIK ESERLERİNİ KOYMAMAK LAZIM’
Ürünlerin üretim, saklama ve tüketim etaplarında özensizliğin besin zehirlenmelerine yol açabileceğini belirten Uğur Toprak, “Bakterinin yani toksinin yoğunluğuna nazaran, besin zehirlenmesi mevte dahi götürebilir. Ramazan kolilerini hazırlarken, içindeki eserlere dikkat etmek kıymetli. Konserve değilse kavurma üzere eserleri koliye koymamak gerekiyor. Zira soğuk zincir bozulmuş olur. Bunlar besin zehirlenmelerine sebep olur. Eserlerin son tüketim tarihi yaklaşmışsa, koliye koymamamız gerekiyor. Yeniden besin kolisine paklık eserlerini koymamak lazım” dedi.
RAMAZAN AYI ZEHİR OLMASIN
Ramazan yemekleri için restoranları tercih edenleri de uyaran Toprak, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“İşletmenin hijyenine dikkat etmek kıymetli. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kayıt belgesi asılı olmalı. Ustaların paklığına bakmak gerekli. Yemeğin de iftara yakın saatte masaya konması gerekiyor. Ramazan ayı kış mevsimine denk geldi. Fizikî aktiviteler azaldı. Fazla kilo almaya yol açabilir. Obeziteye neden olmaması için yediklerimize dikkat etmemiz lazım. İftardan sonra ise su tüketimi de bizim için kıymetli. Bizim için kıymetli vakitlerden olan ramazan ayının zehir olmaması için sağlıklı bir biçimde bu devirde de beslenmek gerekiyor”
ESNAF VE MÜŞTERİ HİJYENE DİKKAT EDİYOR
Restoran işletmecisi Eymen Taşdöken, “Hijyen kuralları bizim için çok değerli. Hem ustalarımızın hijyenine hem de servis anındaki o yoğunlukta buna dikkat ediyoruz. Eserleri alırken çok hassas davranıyoruz. Et ve zerzevat eserlerini dikkatli seçiyoruz. Aldığımız yerler her vakit aşikardır. Bilhassa eti aldığımız kasaplardan, kesim raporlarını istiyoruz. Helal kesim ve sağlıklı eser olmasına dikkat ediyoruz” diye konuştu.
Restoranda yemek yiyen kurye Mehmet Çelik ise, “Önemli olan istikrarlı beslenmek. Bilindik yerde, bilindik yerde yemek daha düzgün. Hijyen benim için kıymetli. Ramazanda yediklerimize dikkat etmek önemli” dedi.
Müşterilerden kasap Ertuğrul Sönmez de, “Ürünün sağlıklı olmasına dikkat ederim. Kasap olarak mahallî mezbahalarda hayvanı kestiriyorum. Devlet veterineriyle ve sıhhat raporuna dikkat ediyorum. Rastgele bir lokantaya gidersem de paklığına bakarım” tabirlerini kullandı.
