ERCAN TANER:
Öyle bir hale geldik ki ruhsal üstünlük her hafta yön değiştirebilir ancak şu anda rota Fenerbahçe’den yana gözüküyor. Matematiksel avantaj Galatasaray’da olsa bile. Sarı-kırmızılıların iki beraberlik hakkı var. İkili averaj Galatasaray’da. Her geçen hafta bu psikolojinin nelere yol açtığını göreceğiz. 8 puanlık farkın 4’e inmesi Fenerbahçe’yi haliyle umutlandırdı. Galatasaray da bundan sonraki haftalarda daha dikkatli olmaya çalışacak.
Artık üç puanın ne kadar önemli olduğunu Okan Buruk ve oyuncuları varsayım ediyorum daha uygun anlamıştır. Galatasaray’da birtakım oyuncuların formsuzluk yaşadığı aşikar. Bu grubu tekrar düzeltecek tek kişi var o da Okan Buruk. Artık 2025 yılındayız, ‘Abi şöyle olsun böyle olsun’ modelleri bitti. Yabancı oyuncular çoğunlukta. Onlar ağabeyden anlamaz, teknik direktöre bakarlar. Okan Buruk’a çok büyük iş düşüyor. Mourinho çok tecrübeli ve büyük bir teknik direktör. Buraları oynamayı da çok uygun bilir.
ERMAN TOROĞLU:
Mourinho’nun gelmesi, İcardi’nin sakatlığı üst üste binince Fener vakitle ruhsal olarak öne geçti. Icardi’nin gitmesi Okan’ı da bozdu. Icardi gitti Okan da bitti. Icardi’den sonra Okan grup üzerinde hem saha içi hem de saha dışında bir şey yapamıyor. Tabi birtakım oyuncuların özel hayatları da buna tuz biber ekmiş üzere duruyor. Önce alanda kuvvetli olacaksın, yere sağlam basacaksın. Diyeceksiniz ki Galatasaray 4 puan önde. Evet önde. Lakin Galatasaray’da bir türlü organize işler olmuyor. Galip gelince önüne gelene konuşan yöneticiler şu anda yok.
Toparlanmaları lazım. Toparlanabilirler mi? Toparlanabilirler ancak öbür tarafta Mourinho bence Acun’a ne konuşacağını söylüyor tahminen de kağıda yazıp eline veriyor, Acun da onları konuşuyor. Ali Koç da sahneden çekilince Galatasaray yönetimi kime vuracağını şaşırdı. Geçen yıllarda ve özellikle Büyükekşi döneminde olduğu üzere hakemler üzerindeki tesirlerini de kaybettiler. Bu onları ruhsal yalnızlığa itti. Enteresan bir soğuk savaş var. Sonunu ben de merak ediyorum.
YASİN YILDIRIM:
Oyun, alandaki duruş, futbolcuların vücut lisanı ve teknik adamların form durumuna baktığınızda ruhsal üstünlük net şekilde Fenerbahçe’de. Namağlup başkan ve 4 puan önde olan bir kadro için değil de takipçisi için bunları söylemek olağan şartlarda olağandışı karşılanabilir ancak gelin görün ki Galatasaray bize böyle düşündürüyor. Topluluk içerisinde bir kopukluk var. Fenerbahçe tek yumruk olmuş.
Galatasaray bölük pörçük. Sarı-kırmızılı taraftarlar gidişattan mutlu değil. Toplumsal medya istifa sesleriyle yıkılıyor, süreci göğüslemesi gereken yöneticiler mikrofonlardan kaçıyor. Okan Buruk’un yüzüne bakınca endişeden başka bir şey gözükmüyor. Alana dönüyorsunuz, fizikî olarak yorgun, eski gücünde olmayan isimler ve oturmayan bir oyun var. Osimhen’in sırtına binmiş bir kadro. O da nereye kadar. Bu durumu anlatan bir atasözümüz var: Perşembenin gelişi çarşambadan aşikardır. Galatasaray alandaki oyununu düzeltmez, kriz anlarında ayakta kalamazsa, Mourinho üzere bir kurt hoca ve çok daha tecrübeli oyunculardan kurulu Fenerbahçe ekibi şampiyonluğu alır götürür.
