Eskişehir’in Tepebaşı ilçesinde yabancı asıllı bir bayan, eski erkek arkadaşı tarafından bıçakla öldürüldü.
İlçeye bağlı Güllük Mahallesi Havlucu Sokağı’nda ikamet eden 4 çocuk annesi yabancı asıllı S.S.K. (29) ile yabancı asıllı eski erkek arkadaşı A.S. (37) ortasında şimdi bilinmeyen nedenle tartışma çıktı.
Tartışmanın büyüyerek hengameye dönüşmesi üzerine A.S., bıçakla S.S.K’nın boğazını kesti. Genç bayanın konutta hareketsiz yattığını fark eden komşularının ihbarı üzerine olay yerine polis ve sıhhat takımları sevk edildi.
Hayatını kaybettiği belirlenen S.S.K’nın cesedi, savcılık incelemesinin akabinde otopsi için Eskişehir Şehir Hastanesi morguna götürüldü.
S.S.K’nın biri özel ihtiyaçlı 4 çocuğu ise Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü takımlarınca müdafaa altına alındı.
Çevredeki güvenlik kamerası manzaralarını inceleyen polis, cinayet şüphelisi A.S’yi Sakarya’da yakaladı.
Eskişehir’e getirilen zanlı, sıhhat denetimi için Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne götürüldü.
Gözaltına alınan şüphelinin süreçlerinin sürdüğü öğrenildi.
Görgü şahidi 67 yaşındaki Sevim Akgün, gazetecilere, saat 05.30’da polislerin güvenlik kamerası imgesi almak için zilini çaldığını söyledi.
ENGELLİ ÇOCUĞU CİNAYET SIRASINDA EVDEYMİŞ
İlk evvel hırsızlıktan şüphelendiklerini anlatan Akgün, “Daha sonra konuta girip, yattım. Bir uyandım ki, komşumun öldürüldüğünü öğrendim. 4 çocuğu bulunan bayan 3’ünü eski kocasının yanına göndermiş. Kapının önünde oynarken onları görüyorum lakin isimlerini bilmem. Bir çocuğu engelliydi. Cinayet sırasında onun konutta olduğunu duydum. Engelli çocuğu meskenden polis kucağında çıkarttı.” diye konuştu.
Diğer görgü şahidi Banu Koçyiğit de polisin sabaha karşı olay yerine geldiğini lisana getirdi.
S.S.K’nın çocuklarından birinin engelli olduğunu belirten Koçyiğit, şunları kaydetti:
“Hiç konuttan çıkmayan, çok genç, çok hoş, namuslu bir bayandı. Rastgele bir ses duymadım. Yalnızca bir orta çarpışma sesi duydum. Çocuğunun bağırtı sesini duydum fakat uyumaya devam ettim. Zira çocuk rahatsız olduğu için devamlı bağırıyordu. Kendisi Türkçe konuşamıyordu lakin anlıyordu.”
