Araştırma, bağırsak bakterisi E. coli’nin (Escherichia coli) antibiyotik ve kafein üzere farklı kimyasallara karşı genetik cevaplarını inceleyerek yürütüldü. Araştırmacılar, bu bakterinin dış zarında bulunan ve antibiyotik üzere ziyanlı hususları dışarı atmaya yarayan taşıyıcı proteinlerin genetik aktivitelerinin birtakım hususlar tarafından değiştirilebildiğini gözlemledi.
Çalışma, E. coli’nin kafeinle karşılaştığında, antibiyotiklerin hücre içine girmesine yardımcı olan OmpF isimli taşıyıcı proteinin üretimini azalttığını gösterdi. Bu durum, antibiyotiklerin bakteriye tesirli bir halde ulaşamamasına ve hasebiyle aktifliğinin azalmasına yol açabilir.
Ancak bilim insanları, bu bulguların yalnızca laboratuvar ortamında geçerli olduğunu ve kahve tüketen bireylerin endişelenmesine gerek olmadığını vurguluyor. Exeter Üniversitesi’nden araştırmacı Dr. April Hayes, “Kafeinin enfeksiyonları temizleme kapasitemizi etkileyip etkilemediğini bilmiyoruz” diyerek dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
Benzer halde, Imperial College London’dan Prof. Andrew Edwards da “Kahve içmenin antibiyotik tedavisi üzerinde tesiri olduğuna dair bir delil yok” dedi. Her iki uzman da, antibiyotik kullanan şahısların sadece tabiplerinin talimatlarını takip etmeleri gerektiğini söylüyor.
Araştırmada, E. coli bakterisinin taşıma sistemini etkileyen 94 farklı kimyasal test edildi. Bu unsurlar ortasında kafein, aspirin, birtakım antibiyotikler ve tarım ilaçları da yer alıyordu. Sonuçlara nazaran 28 farklı kimyasal, taşıma genlerinde manalı değişikliklere neden oldu.
Bu değişikliklerden kimileri, Rob isimli bir protein tarafından düzenleniyor. Rob proteini, genlerin açılıp kapanmasını DNA’ya bağlanarak denetim ediyor ve bu çalışmada, E. coli’nin çevresel değişimlere ahenk sağlamasında daha evvel düşünülenden büyük rol oynadığı ortaya çıktı.
Kafeinin antibiyotik aktifliğini değiştirme potansiyeli, gerçek bir idrar yolu enfeksiyonu hastasından alınan bir E. coli suşunda da gözlendi. Bu durum, tesirlerin yalnızca laboratuvarla sonlu kalmayabileceğini düşündürüyor; lakin yeniden de daha fazla araştırmaya muhtaçlık var.
Araştırmacılar, ileride öteki bakterilerde de emsal tesirlerin olup olmadığını test etmeyi planlıyor. Lakin şu an için, uzmanlara nazaran kafein tüketiminin enfeksiyonları tedavi etmeyi zorlaştırma ihtimali son derece düşük.
