Memur evvelki gün tüm Türkiye’de hareket yaptı, iş bıraktı, bakanlıklara yürüdü lakin istediğinin yanına bile yaklaşamadı. İktidar, 2026 yılı için yüzde 88 artırım isteyen memura seyyanen 1.000’er lira ve yüzde 11+7 artırım teklif etti. Memurun sokağa çıkmasına karşın iktidarın reaksiyonlara duyarsız kalmasının art planında 18 gün evvel çalışanla imzalanan toplu iş kontratındaki ince plan yatıyor. İşte iktidarın ince planı: Personel ve memurun toplu mukaveleleri 2 yıllık periyot için yapılıyor.
İŞÇİ 2025’E ODAKLANMIŞTI
Sendikalar masada en şiddetli artırım pazarlığını ‘ilk yıl’ için yürütüyor. Zira birinci yıl için alınan yüksek artırım, maaşları üst çektiği için ikinci yılın düşük artırımını değersiz hale getiriyor. Kamu personelinin toplu kontratı 2025 ve 2026 yıllarını kapsadığı için emekçi 2025 yılının artırımına odaklandı. İktidar da bunu bildiği için 2025’e yüzde 24+11 artırımı verdi, lakin 2026’nın artırımını yüzde 10+6’da tuttu.
2026 EN KRİTİK YIL
Memur sendikalarının toplu mukavele devri ise 2026-2027’yi kapsıyor. Yani çalışanın ikincil diye gördüğü 2026, memur ve emeklileri için artırım pazarlığında en kritik yılı temsil ediyor. İktidar personelin 2026’yı daha az önemsediğini bildiği için düşük artırıma ikna edip memurun pazarlık gücünü kırdı. Bu sayede memura birinci teklif olarak çalışana verdiğini, yani yüzde 10+6’lık artırımı sundu. Emekçi yürüyünce de teklifi yüzde 11+7’ye çıkardı.
İşçinin 2025 artırım pazarlığında ‘istediğinizi verirsem minimum ücretliye ne derim?’ diyerek çalışanın direncini kıran iktidar artık yüzde 10+6’lık artırımı göstererek, ‘kamu çalışanına ne derim?’ diyerek memurun direncini kırmaya çalışıyor.
İktidar yeniden hakeme güvendi
İktidar bundan evvelki 2024-2025 periyodunu kapsayan toplu mukavele görüşmelerinde de memurun istediğini vermemiş ve artırımı kamu vazifelileri hakem konseyine havale etmişti. Hakem kurulu yüklü olarak iktidarın seçtiği bireylerden oluştuğu için memurun istediğini değil, iktidarın verdiğini uyguluyor.
İktidarın, çalışana verdiği artırımın üzerine çıktığını evvel kamuoyuna anlatma yoluna gideceği, akabinde da memur ve emekliyi yeniden hakeme havale edip kenara çekilmeyi hedeflediği belirtiliyor. Memurun grev hakkının olmaması iktidarın elini güçlendiriyor.
Kamu emekçisi sefalete mahkum
Türkiye Sıhhat İş Sendikası (TSİS) Eskişehir Vilayet Temsilciliği tarafından Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Mermer Salon önünde basın açıklaması yapıldı. Kamu Çerçeve Protokolü’nün imzalanmasının akabinde yedi aylık geriye dönük ödemelerinin taksitler halinde ödeneceğini öğrendiklerini söyleyen TSİS Eskişehir Vilayet Temsilcisi Uğur Özatak, açıklamasında “Kamu personeli zati sefalet fiyata mahkum edildi. Hakkımız geciktirilerek ödeniyorsa aslında eksik ödeniyor demektir “ dedi.
