Demirkollu, “Sözleşmeli er olduğum için devlet bana silah vermiyordu. Silahlara tutkum olduğu için silah almıştım. Silahın tetik emniyeti çalışmıyordu. Otomobilden indim. Yağmurun elinde silahın kabzasını gördüm. Sol elini çenesine dayamış vaziyetteydi. ‘Yağmur’ diye seslendim. Panikledi. Onu ben öldürmedim” dedi.
Olay, 19 Ocak’ta saat 03.00 sıralarında Kocasinan ilçesi Şeker Mahallesi 5265 Nolu Sokak’ta meydana geldi. Yağmur Çoban ile sevgilisi kontratlı er Fehmi Demirkollu konuşmak için bir ortaya geldi. Bu sırada Çoban, Demirkollu’ya ilişkin ruhsatsız silahla başından vuruldu. Fehmi Demirkollu’nun ihbarı üzerine olay yerine polis ve sıhhat grupları sevk edildi. Grupların birinci incelemesinde Yağmur Çoban’ın hayatını kaybettiği belirlendi.
Fehmi Demirkollu, sevgilisi Yağmur’un kendisine ilişkin ruhsatsız silahı alarak otomobilden inip intihar ettiğini söyledi. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmayı genişletmesinin akabinde Demirkollu, cinayet kuşkusuyla gözaltına alındı ve çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanarak cezaevine konuldu.
SAVUNMASINA PRESTİJ EDİLMEDİ
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı. İddianamede, ölen Çoban’ın annesinin olaydan evvel yaşananlara ait beyanı, maktule ile kuşkulu ortasındaki bildiri kayıtları, harekette kullanılan silahın şüpheliye ilişkin ruhsatsız silah oluşu, maktulenin 18 yaşından küçük olması ve silah kullanmayı bilmesinin mümkün olmadığı konuları da bir ortada değerlendirildiğinde ve şüphelinin maktuleyi daima surette tehdit ettiği de dikkate alındığında şüphelinin savunmasına prestij edilmediğine vurgu yapılarak, kıskançlık sonucunda Yağmur Çoban’ı öldürdüğü ve olaya intihar intibası verdiği kıymetlendirilerek, Fehmi Demirkollu’nun ‘kadına ve çocuğa karşı taammüden öldürme’ hatasından ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus, ‘ruhsatsız silah bulundurma’ hatasından da 1 yıldan 3 yıla kadar mahpusu istendi.
DAVA BAŞLADI
Kayseri 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın birinci duruşmasında tutuklu sanık Fehmi Demirkollu ile Yağmur Çoban’ın şikayetçi annesi Tuba Yağmur ile taraf avukatları hazır bulundu. Davaya, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları da müdahil oldu.
Suçsuz olduğunu öne süren sanık Fehmi Demirkollu, “Ruhsatsız silahım aracın sağ ön yolcu kısmındaydı. Kontratlı er olduğum için devlet bana silah vermiyordu. Silahlara tutkum olduğu için silah almıştım. Silahın tetik emniyeti çalışmıyordu. Otomobilden indim. Yağmur’un elinde silahın kabzasını gördüm. Sol elini çenesine dayamış vaziyetteydi. ‘Yağmur’ diye seslendim. Panikledi. Ortamızda 2-3 adım aralık olduğu için elimi Yağmur’un sol tarafına yanlışsız uzatıp namluyu toprağa çevirmek istedim. Sağ elimden yaralandım. Elimde mermi giriş çıkış izi var. Olaydan 1-2 dakika sonra ambulansı aradım. Biraz geç aramamın sebebi de elim kan olduğu için tuşlara basamadım. Onu ben öldürmedim. Hatasızım. Tahliyemi istiyorum” diye konuştu.
ANNE: EN AĞIR CEZAYI ALMASINI İSTİYORUM
Yağmur Çoban’ın annesi Tuba Yağmur ise “İlişkilerini 2 yıldır biliyordum. Kızım ayrılmak istiyordu. Konutumuzun önüne ‘Fehmi’ ismi yazıldı. Kızımın ruh hali çok olağandı ve intihara meyilli bir çocuk değildi. ‘Anne şu yüzüğü gurursuza verip 5 dakikaya geliyorum’ diyerek meskenden çıktı. En son yüz yüze konuşmamız bu oldu. Telefonla arayıp konuta gelmesini söyledim. Benim telefonda sanık hakkında söylediklerimi Fehmi duymuş. Kızım tekrar beni arayarak, ‘Anne Fehmi’yi zaptedemiyorum’ dedi. Ortadan biraz vakit geçtikten sonra sanık beni arayarak, ‘Abla Yağmur abla Yağmur’ dedi. Telefonda silah sesi duymadım. Olay yerine birinci gittiğimde kızım kanlar içinde yerde yatıyordu ve hala yaşıyordu. ‘Kızım ölme’ diye yalvardım. Şikayetçiyim, en ağır cezayı alsın” sözlerini kullandı.
Mahkeme heyeti sanık Fehmi Demirkollu’nun tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
