Uzun yıllar boyunca düşük yakıt tüketimi ve uygun fiyatıyla öne çıkan dizel motorlu arabalar, Türkiye’de şoförlerin birinci tercihi olmuştu. Fakat günümüzde tablo büyük ölçüde değişti. Motorin ile akaryakıt ortasındaki fiyat farkının kapanması, çevreci siyasetlerin sıkılaşması ve üreticilerin istikametini elektrikli modellere çevirmesiyle birlikte dizel motorların cazibesi önemli oranda azaldı.
EKONOMİK AVANTAJ ORTADAN KALKTI
Türkiye’de dizel arabaların en büyük tercih sebebi yakıt iktisadıydı. Ancak motorin ve akaryakıt fiyatlarının neredeyse eşitlenmesi, dizelin bu avantajını ortadan kaldırdı.
ÇEVRECİ SİYASETLER VE KISITLAMALAR
Küresel ölçekte etraf siyasetlerinin sıkılaştırılması da dizel motorların düşüşünde değerli rol oynuyor. Araştırmalar, partikül salımı nedeniyle dizel araçların hava kirliliğine önemli katkı yaptığını ortaya koyarken, birçok Avrupa ülkesi bu motor tipine kısıtlamalar getirmeye başladı. Hatta kimi kentlerde önümüzdeki yıllarda büsbütün yasaklanması gündemde.
MARKALAR DİZELDEN VAZGEÇTİ
Otomobil üreticileri de gelişmelere kayıtsız kalmadı. Birçok marka, dizel motor geliştirme yatırımlarını durdurarak hibrit ve elektrikli modellere yöneldi. Bu durum, dizelin geleceğini daha da bilinmeyen hale getiriyor.
VERGİ TASASI VE İKİNCİ EL HAREKETLİLİĞİ
Avrupa’da dizel araç sahiplerine yönelik ek vergiler konuşulurken, Türkiye’de benzeri uygulamaların gündeme gelme ihtimali araç sahiplerini huzursuz ediyor. Bu tasalar, ikinci el piyasasında dizel satışlarını hızlandırdı. Araç sahipleri, ileride kıymet kaybı yaşamamak için araçlarını şimdiden elden çıkarmaya başladı.