Bilim insanları, 421.899 İngiliz ve Amerikalılardan elde ettiği bilgileri inceledi. Yapılan araştırmalarda genetik yatkınlıklar ile meslek seçimleri ortasında değişik kontaklar ortaya çıkardı. Araştırmada, , DEHB, otizm, depresyon ve şizofreni üzere rahatsızlıkların riskini artıran genlerin, bireylerin meslek yolları üzerinde tesirli olabileceğini öne sürdü.
Araştırmada, sanat ve tasarım alanında çalışan bireylerin, anoreksiya, otizm, bipolar bozukluğu, şizofreni, depresyon üzere ruh hastalıklarına yatkın olduğu ortaya çıktı. Bilgisayarla çalışanların ise otizme genetik olarak yatkın olduğu ama depresyon ve DEHB’ye riskinin az olduğu gözlemlendi.
Eğitimcilerin yani öğretmenlerin anoreksiya ve DEHB belirtileri gösterme mümkünlüğünün öteki 21 meslek kümesine kıyasla daha yüksek olduğu belirtildi. Toplumsal hizmet alanında çalışanlarda ise depresyonun genetik yatkınlık göstermesi daha yaygın.
Diğer meslek kümelerinin yatkın olduğu ruhsal hastalıklar
Tarım, Balıkçılık ve Odunculuk: Bu alanlarda çalışanlarda DEHB belirtilerinin daha sık görüldüğü belirlendi.
Temizlik, Aşçılık ve Ulaştırma Dalı: Temizlikçiler, aşçılar, garsonlar, fabrika çalışanları, inşaat çalışanları, polisler, otobüs sürücüleri ve kuaförlerde DEHB yatkınlığının öne çıktığı söz edildi.
Kariyer ve eğitimde genetik yatkınlıkların etkisi
Araştırmada, DEHB’ye genetik yatkınlığı olan bireylerin mimarlık, teknoloji, iş dünyası, eğitim, hukuk yahut sıhhat alanlarında çalışma mümkünlüğünün düşük olduğu ortaya çıktı. Dr. Georgios Voloudakis, bu durumun bireylerin şuurlu bir tercihi olmadığını lakin genetik yatkınlığın okul muvaffakiyetini etkileyerek meslek seçimlerini dolaylı olarak etkileyebileceğini belirtti. Voloudaki, “Eğitimdeki sistemik önyargılar, DEHB’ye genetik yatkınlığı olan bireyleri orantısız bir halde etkileyebilir” dedi.
Meslek seçiminde yaş, cinsiyet ve eğitim faktörü etkili
Araştırmacılar, genetik yatkınlıkların bireylerin meslek seçimi üzerindeki tesirinin küçük olduğuna dikkat çekiyor. Genetik faktörlerin, bir bireyin meslek seçimini etkileyen öbür faktörlere oranla yalnızca %0,5 oranında tesirli olduğu kestirim ediliyor. Yaş, cinsiyet ve eğitim üzere faktörlerin ise çok daha değerli olduğu vurgulanıyor.
Yeni bir araştırma daha yapılacak
Araştırma takımı, genetik yatkınlıkların neden makul popülasyonlarda devam ettiğini incelemek için bu genetik varyasyonların yararlı yanları olup olmadığını araştırmayı sürdürmeyi planlıyor. Dr. Voloudakis, “Bu yaygın varyantların muhakkak bağlamlarda yarar sağlayıp sağlamadığını incelemek popülasyonlarda neden kalıcı olduklarını anlamamıza yardımcı olabilir” dedi.
