Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesi Şazibey Mahallesi’nde bulunan Manolya Sitesi’nin A ve B blokları 6 Şubat sarsıntılarında yıkıldı. Binada yaşayan 35 kişi hayatını yitirdi, 4 kişi yaralandı.
Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, müteahhit, statik fenni mesul ve statik proje müellifi Osman Polat Yalçın, MADO’nun sahibi ve MADO’ya ilişkin Tarhanacı Kafe’nin ortağı Atila Kanbur, MADO Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Lideri ve Tarhanacı Kafe’nin ortağı Mehmet Sait Kanbur ile Tarhanacı Kafe ortakları Ali İstek Eren ve Mümtaz Eren, Haşiroğlu Tarhana isimli iş yerinin sahibi Faruk Çiftaslan hakkında “Bilinçli taksirle vefata ve yaralanmaya neden olma” cürmünden 22 yıl 6’şar aya kadar mahpus istemiyle dava açtı.
Öte yandan, başsavcılık, binanın imal tarihinde Kahramanmaraş Belediyesi proje ve yapı denetim ünitelerinde vazife yapmakta olan ve tahkikat konusu yapının inşa etabında temel vize süreçlerinde gerekli müsaade ve onay süreçlerini yapan belediye imar işleri müdürü Fahri Yiğitoğlu ve belediye imar işleri müdür yardımcısı Veli Çiftaslan hakkında “Taksirle vefata ve yaralanmaya neden olma” cürmünden iddianame hazırladı.
“ADALETİN HALA DEVAM ETTİĞİNİ GÖRMEK İSTİYORUZ”
Manolya Sitesi’nde annesi Tülay’ı kaybeden ve enkazdan yaralı olarak çıkan avukat Mustafa Müdüroğlu, sürece ait ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Müdüroğlu, şöyle konuştu:
“Dosyamızın yaklaşık bir yıldır yargılaması devam ediyor. Evrakımızın sanıklardan sadece müteahhit kısa bir müddet tutuklu kaldı. Daha sonra duruşma esnasında ‘yaşı’ ve ‘hastalıkları’ sebebiyle tahliye edildi. Şu an kamu vazifelileri hariç evrakımızda 6 tane sanık bulunmakta ve yalnızca yurt dışı çıkış yasakları bulunuyor. Mahkemenin talebiyle bizim belgemize iki tane uzman raporu geldi, ikisinde de 6 sanığın tamamına ‘asli kusur’ verildi.
Biz 24 Aralık’ta ikinci rapordan sonra sanıklar hakkında tutuklama talebinde bulunduk. Zira belgemizde bulunan sanıklardan iş yeri sahipleri bilhassa siyasi gücü ve maddi gücü çok yüksek olan beşerler. Yurt dışına kaçma ihtimalleri çok yüksektir. Biz bundan da bahsederek tutuklanmalarını talep ettik. Yaklaşık bir ay olmasına karşın mahkemeden rastgele bir karşılık alamadık, mahkeme lideriyle görüşme imkanımız olmadı. Şu saatten sonra kaçtılar mı, kaçmadılar mı bunu da bilmiyoruz. 35 kişinin yakınlarının istediği tek şey var. Bu hatalıların gereken cezayı almaları ve cezaevine girmelerini istiyoruz. Zira ölen insanların öldükleriyle kalmamalarını istiyoruz. Türkiye’de adaletin hâlâ devam ettiğini görmek istiyoruz.”
Müdüroğlu, apartmanda yapılan tadilatlara ait, “Dosyamızda sanıklardan ikisi MADO’nun idare şurasında yer alıyor. Bu ikisi birebir vakitte Tarhanacı Kafe’nin sahipleridir. Bunların apartmanda yaptıkları tadilat çok büyük. Apartmanın birinci katında kendileri ilişkin olan dairede tabla keserek, beton merdiven atarak iş yerine dahil ettiler. Birbirinden bağımsız olan işyerlerinin ortasındaki duvarları kaldırarak tek bir işyerine dönüştürdüler. Buna misal birçok tadilat yaptılar” dedi.
“ÇOK SEFER TEHDİT EDİLDİM”
Avukat Müdüroğlu, kendisinin ve şahitlerinin tehdit edildiğini sav ederek, “Bu belgenin yargılaması sırasında birçok hukuksuzluğu da gördük. Benim belgede şahit olarak bildirdiğim isimleri arayarak tehdit ediyorlar. Gelecek celsede buna ait beyanlarımızı sunacağız, ayrıyeten şikayetimizi de yapacağız. Tanığımızı arayarak mahkemeye gelmemesi gerektiğini ve gelirse de kendi aleyhlerine beyan vermemesi gerektiğini söylediler. Çok kez ben de tehdit edildim. Ancak benim tehditle korkacak bir şeyim yok” diye konuştu.
İki eksper raporunda da kamu görevlilerine ‘tali kusur’ verildiğini ve kamu vazifelilerinin belgesinin ana evrakla birleştirildiğini belirten Müdüroğlu, “31 Ocak’taki duruşmamızda kamu vazifelileri de yargılanmaya başlayacak. Bu saatten sonra iki uzman raporunun da çelişkisiz bir halde gelmesiyle artık Savcı Bey’in mütalaa verip mahkemenin karar vermesini bekliyoruz” dedi.
