Sincan’da geçen yıl 6 Haziran’da akşam saatlerinde tesirli olan sağanak ve şiddetli rüzgarda, Sincan Belediyesi’ne ilişkin reklam panosu temelden devrilip, otobüs durağının üzerine düştü. Şirkette sekreter olan ve iş çıkışı spordan sonra meskenine dönmek için durakta otobüs bekleyen Ayşe Yavuz, pano ile durağın altında kalıp hayatını kaybetti. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında reklam panosunun imalat ve montajını yapan firmanın yetkilisi Semih Esat Ünsal hakkında, ‘Bilinçli taksirle vefata neden olma’ hatasından 2 yılda 12 yıla kadar mahpus cezası istemiyle dava açıldı.
Sanığın, Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlandı. Reklam panosunun temelini 4,5 metre derinlik yerine 1,35 metre yaptığı, 18 metreküp temel betonu yerine 5,40 metreküp beton döktüğü eksper raporuyla tespit edilen sanık Ünsal, savunmasında, “Üzgünüm, bu türlü bir şey yaşansın istemezdim. Merhum kardeşimizin acısını içimde yaşıyorum. Firma yetkisi benim, kazanın gerçekleşeceği vakit öngörümüz yoktu. Beton firması gerekli şartnameye nazaran beton vermemiş, eksik vermiş. Şartnameyi belediye hazırlıyor lakin derinlik şartnameye nazaran kazılmamış ve beton da derinliğe nazaran dökülmüştür. Ben aslında reklam işi yapıyorum, bu olay biraz inşaat işine girmişti. Daha evvel de farklı totemler yaptığımız olmuştu. Merhuma Allah’tan rahmet diliyorum. Kusurlu olduysam, ailenin makul bir fiyatta maddi ziyanları varsa gidermek istiyorum. Telafisi mümkün değildir lakin gidermek isterim. Sincan Belediyesi de işin denetleme ve imal etabında her evrede denetlemek için geldiler. Derinlik kazıldığında da beton döküldüğünde denetlemek için gelmişlerdi” dedi.
‘ŞİKAYETÇİYİZ’
Ayşe Yavuz’un ablası Gülser Aydın ise “Neden fırtınada binalar yıkılmıyor? Neden ağaçlar sökülmüyor? Totemi gördüğümüzde o kadarcık betonun taşımayacağı aşikardı. Ziyanımızı karşılamak istiyorsa Ayşe’yi versin bize. Biz totemi gördüğümüzde ‘Nasıl altından çıkmıştır Ayşe’ dedik. Orası dümdüz boğaz üzere bir yer. Totemin daha evvel de sallandığını öğrendik, şikayetçiyiz” dedi.
Yavuz ailesinin avukatlarından Onur Bayraktar, olay günü doğal afet değil olağan yağış olduğunu belirterek, beton eksikliğinin fahiş derecede olduğunu vurguladı ve olayda ‘olası kasıt’ olduğunu ileri sürüp, yargılamanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılmasını talep etti. Ailenin avukatlarından Hilal Akdeniz ise “Maalesef birileri daha fazla para kazansın diye birileri ölüyor. Sanık, annesi ve anneannesinin hasta ve yaşlı olduğunu söylüyor. En azından hasta ve yaşlı. Bizim Ayşe’miz ölmüştür” dedi.
Mahkeme, olay sonucunda vefatın meydana gelmesi ve sanığın uzman raporuna nazaran asli kusurlu olması, istenen cezanın alt ve üst hudutlarının göz önünde bulundurulması sonucu sanık Semih Esat Ünsal’ın tutuklanmasına karar verildi. Duruşma ertelendi.
‘BENİM AYŞE’M PARAYLA GELECEK BİR YERE GİTMEDİ’
Duruşma çıkışı DHA’ya açıklama yapan Ayşe Yavuz’un annesi Nafize Yavuz, “Biraz olsun içime soğuk su serpildi. Acımız geçmese de onun o denli tutuklanıp gitmesi birazcık içime serinlik verdi. Hiç anlatılmazdı ki Ayşe, sözler yetmez ona. Her gün odasına girerek geçirdim bugünleri, bugün bile mezarını ziyaret ettim, okudum da geldim. ‘Kuzum senin kanın yerde kalmayacak’ dedim. O bana dünyayı satın alsa tekrar veremez Ayşe’mi. Benim Ayşe’m para ile gelecek bir yere gitmedi. Ayşe, kimseyi kırmazdı. Bununla da kalmayacak, bir kendisi değil bu işin gerisinde. Kimle geldiyse o kuyuyu örtmeye, çimentonun atıldığında onlar da hesap verecek” diye konuştu.
Avukat Onur Bayraktar ise “Şimdiye kadar misal olaylarda savcılıklar her vakit belediyeleri de sorumlu tutarak oradaki problemlerin peşine düştüler. Lakin bizim olayımızda bu biraz ihmal edildi. Bugün firma sahibi olan sanık, tabirinde, sürecin en başından en sonuna kadar belediye görevlilerince denetim edildiğini ve onların denetimi altında bu imalatın yapıldığı, totemin dikildiğini söyledi. Hasebiyle belediyenin işçisinin de bu elim olayda sorumlulukları vardır. Bundan sonra inşallah soruşturma müsaadesi çıkar ve belediyelerin işçisinin de yargılanmasını yolunuza açmış oluruz” tabirlerini kullandı.
