6 Şubat 2023’te meydana gelen birinci sarsıntıda yıkılması sonucu 150 kişinin öldüğü, 16 kişinin de yaralandığı Palmiye Sitesi’nin müteahhitlerinden Hacı Mehmet Ersoy, 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2’nci duruşmasında tutuklandı.
‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma’ hatasından 22 yıl 6 aya kadar mahpus istemiyle yargılanan Ersoy, Necip Fazıl Kent Hastanesi’nden alınan ‘Kocama’ haline girdiğine dair sıhhat raporu üzerine 17 Ocak’ta Kahramanmaraş 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edildi.
Sitede annesi, babası ve kardeşini kaybeden İrem Türkmener Karslı, avukatı aracılığıyla bir üst mahkeme olan 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurup Hacı Mehmet Ersoy’un tahliye edilmesine itiraz etti.
RAPORLA SEGBİS İMAJLARI İNCELENDİ
İtirazı kıymetlendiren mahkeme heyeti, Hacı Mehmet Ersoy’un duruşmada sırasında savunma yaparken SEGBİS manzaralarını inceleyip hastaneden alınan raporla karşılaştırarak kıymetlendirme yaptı. Kıymetlendirme sonunda Ersoy hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Mahkeme heyeti, kararın münasebetini de şöyle açıkladı:
“Sanık hakkında Kahramanmaraş Necip Fazıl Hastanesi heyeti tarafından düzenlenen 10 Ocak 2025 tarihli rapor ve içeriği incelendiğinde, sanığa Ağustos 2024 tarihinde erken evre demans tanısı koyulduğu ve 10 Ocak 2025 tarihi prestijiyle yapılan değerlendirmede ise orta evre demans ile uyumlu klinik formunda belirleme yapıldığı, ayrıyeten bulunduğu yeri, yemek yemeyi, tuvalete gitmeyi unuttuğu ve idrar ve dışkı kaçırdığı biçiminde tanımlara yer verilmesine karşın bu tanımların yalnızca beyan üzerine raporda yer ettiğinin rapor içerik ve lafzından anlaşıldığı, belge kapsamındaki SEGBİS manzara kayıtları ve buna ait dökümler incelendiğinde beyanları sırasında yer vakit oryantasyonunda bir noksanlığın görülmemesi ve izah edilen öteki konular da dikkate alındığında; gerek demansın ortadan geçen yaklaşık 4 aylık süreçte evreleri ortasında bu kadar süratli ilerleyip ilerleyemeyeceği, gerekse de raporda belirtilen ve mahkumlara ait bir düzenleme olan 5275 sayılı yasanın 105/A hususundaki tarife nazaran alınacak bir raporun birden fazla branşın dahil olduğu ilgili adli tıp kurumu ihtisas dairesinden temin edilmesinin veya onaylatılmasının isimli dava belgesinin mahiyeti gereği ve sanığın türel durumunun tayini noktasında mahkememizce gerekli görülmesi sonucunda ve nihayetinde sanık hakkındaki tutuklama kararının verildiği tarih ile mevcut hal ortasındaki geçen müddette kanıt durumunda ve tutuklama gerekçesindeki kaidelerde bir değişiklik bulunmadığından, bu evrede tahliye kararına yönelik yapılan itirazın kabulüne, sanık Hacı Mehmet Ersoy hakkındaki şuurlu taksirle mevte yahut yaralamaya neden olma cürmünün vasıf ve mahiyeti, SGK kayıtları, eksper raporundaki mevcut kusur durumu ve müşteki beyanları üzere mevcut kanıt durumu, atılı hatası işlediğine dair somut kanıtların bulunması, göz önüne alınarak hakkında tutuklamaya yönelik yakalama buyruğu çıkarılmasına oy birliğiyle karar verildi.”
”10 GÜN İÇERİSİNDE RAPOR ALINABİLDİĞİNİ GÖRMEDİM’
Müşteki avukatı Gülsüm Özdoğru 25 Ocak’ta süreci ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmişti. Özdoğru, bu güne kadar girdiği duruşmalarda 10 gün içerisinde heyetten rapor alınabildiğini görmediğini belirterek, şöyle konuşmuştu:
“Sanık Hacı Mehmet Ersoy’da bununla karşı karşıya kaldık. Heyet raporunun içeriğinde ‘-mışlar’, ‘-muşlar’ yani muhakkak ki yanlışsız düzgün bir muayeneden geçmeden hazırlanmış bir rapor olduğu pek net ortadayken bütün hastalıkların en ağrı olan ‘orta derece’ bir hastalık olarak nitelendiriliyor iken ne yazık ki mahkeme çok ağır bir hastalık ve kocama hali sebebiyle Hacı Mehmet Ersoy’u tahliye etti. Yalnızca tutuklu kaldığı 23 gün sonra… 23 gün içerisinde benim müvekkilim babasının cenazesini bile bulamamıştı şimdi sarsıntılardan sonra. Fakat bu adama 23 gün tutukluk müddeti kâfi görüldü. Meğer kuvvetli hata kuşkusunu devam ettiğini isimli denetim kararı verilmesinden görüyoruz.”
Özdoğru, sanık Ersoy’un kaçma kuşkusuna dikkati çekmiş ve “Sanık Hacı Mehmet Ersoy’un kanıt kararttığını yalnızca bu şaibeli ve çok sağlıklı olmadığını düşündüğümüz heyet raporundan görüyoruz. Bir konsey raporu 10 gün içerisinde nasıl sağlıklı hazırlanabilir? Üstelik tam da Yılbaşı üzerine 31 Aralık 2024 tarihinde başvurulmuş, 10 Ocak’ta rapor hazırlanmış, bu tarihlerin ortasında hafta sonu var, resmi tatil var, anladığımız kadarıyla şura yalnızca Hacı Mehmet Ersoy için çalışmış” demişti.
