İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kurtuluş yok tek başına, ya daima birlikte ya hiçbirimiz” kelamı hakkındaki yorumuna karşılık verdi.
Ekrem İmamoğlu, İSKİ Bağcılar ve Güngören Etraf Projesi temel atma merasiminde konuştu.
İmamoğlu şöyle konuştu:
-İstanbul’un hizmete gereksinimi var. Bu kentin ihmal edilmiş problemleri var. ‘Bu problemlere tahlil bulmalıyız’ diyerek gece gündüz çalışarak buralarda yaptığımız temel atmaları açılışları tam da halkımıza verdiğimiz kelamı yerine getirmek ismine yapmaya devam ediyoruz.
-Ne yazık ki bugünkü atmosfer bunu engelleme konusunda, milletin derin kültüründen uzaklaştırmaya dönük çok enteresan bir ortam yaşıyoruz.
-Hem lisan ile, hem hal ile ve ısrarla bunun karşısında olmaya, bunu lisana getirmeye, uğraş ediyorum. Zira bu milletin hiçbir ögeyle ayrışmaya, kutuplaşmaya tahammülü olmaz, olamaz. Bu milletin en büyük gücü birlikte olabilmek.
-Bizim bu atmosferimizi bozmaya, bunu kendi siyasi menfaatine taşımaya ve buradan oy devşirerek insanları birbirine düşmanlaştırarak, insanları birbirinden uzaklaştırarak buradan seçim kazanma üzere çıkar, menfaat peşinde koşanların artık periyodu bitti, bitiyor. Bitireceğiz!
-Bu sona ermeli ki evlatlarımız huzur bulsun, çocuklarımız birbirine farklı gözle bakmasın. Ferdi niyetin hak olduğunu, fikir özgürlüğü kapsamına girdiğini ve hiç kimsenin fikrinden dolayı bir oburunu hatalı kabul etme hakkı olmadığını her evladımız biliyor.
ERDOĞAN’A SLOGAN YANITI
“Kurtuluş yok tek başına, ya daima bir arada ya hiçbirimiz” sloganları atılması üzerine İmamoğlu, “Bunu da 70’li yıllardaki bir solcu mücadeleci gencin kelamlarına atıfa yollamış sayın Cumhurbaşkanı. Hatırlatalım, bu Alman Bertolt Brecht’e ilişkin bir kelamdır. Kitap okumakla okumamak ortasındaki bir kavramla alakalı bir husus bu” tabirlerini kullandı.
İmamoğlu gazetecilerin sorularını yanıtladı:
-Çünkü pazara inemiyorlar, sokağa çıkamıyorlar. Ben bugün yine pazar gezeceğim. İki gün evvel gezdim, dört gün evvel gezdim. İnsanlarımızı orada dinliyorum. Bir tek imgeleri var mı? Çıkın bakın. Burada medya mensuplarısınız.
-Arşivlerinizi dökün, ajansları bir tarayın bakalım. Bugünün iktidarının, bu milletin en büyük imtihan verdiği pazarlarda bir manzarası, bir görüntüsü, bir fotoğrafı var mı? Adına belediye başkanı diyebilirsiniz, milletvekili diyebilirsiniz, öteki makamları da sıralayabilirsiniz. O bakımdan bizim mevzumuz milletimizin gereksinimleridir.
-Bugün ben demiyorum, “Yeter artık!” bağrışlarını, çağrışlarını milletimizle buluştuğumuz her yerde milletimiz söylüyor. Açıkçası erken seçimi talep eden de milletimiz. Bu iktidarın tahlil olamayacağını da anlatıyorlar.
-Biz de bunu lisana getiriyoruz, şikayetlerimizi lisana getiriyoruz. Bu manada erken seçim milletin talebidir. Millet de büyüktür. Bu manada biz bu kelamın takipçisi olacağız. Talebimizi yenilemeye, yinelemeye devam edeceğiz.
-Bir yandan Cumhurbaşkanı adaylığını açıklarken, bir hafta sonra partimizdeki yüksek kararlılık ve bu yolda ortaya koyulan güçlü adımlardan sonra “seçim 2028’dedir” iletisini vermek açıkçası iktidarın, hükümetin ürkekliğini ve sürece dair tedirginliğini göstermektedir.
“EN DOĞRUYU BULURUZ”
-Değerli liderimiz Mansur Yavaş’ın görüşü farklı olabilir ancak tekrar de biz bunları konuşuruz. Parti içi sıkıntılardır. En doğruyu buluruz. Bütün ellerimizin birlikte havaya kalktığı bir süreci tariflemek zorundayız.”
YAVAŞ “ERKEN” DEMİŞTİ
ABB Başkanı Mansur Yavaş, Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinin erken olduğunu söylemişti.
