30 Ağustos 2024’teki Kara Harp Okulu resmi mezuniyet merasiminin akabinde kılıç çatan ve ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganı atan 5 teğmen, ‘disiplinsizlik’ suçlaması ile geçtiğimiz hafta Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edildi.
Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB), ordudan ihraç edilen askerler için belirleyeceği tazminat fiyatı tartışmalara neden olurken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün yaptığı açıklamada, teğmenler için belirlenecek tazminat fiyatının CHP tarafından karşılanacağını duyurdu.
İLK BAĞIŞ KARARI CELAL ŞENGÖR’DEN
Ailevi bağları nedeniyle TSK’ya yakınlığı ile bilinen dünyanın önde gelen jeoloji profesörlerinden Prof. Dr. Celal Şengör, teğmenlere yönelik verdiği dayanağı, oluşturulacak fona yapacağı bağışla sürdürecek.
Şengör, daha evvel gazeteci Fatih Altaylı’nın internet sitesinde yayınlanan bir mektup kaleme almış ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a seslenerek, teğmenlere dayanak vermişti.
Söz konusu mektupta Şengör, teğmenler için şu sözleri kullanmıştı:
“Adalet Bakanı!
Ne vakitten beri ‘Atatürk’ün askeriyiz’ demek rahatsızlık yaratır oldu?
Bakan!
Vatansever, kahraman teğmenlerimizin kılıç çakıştırmaları askeri disipline ters değildir, gelenektir. Ben Hava Harp Okulu mezuniyet merasimlerinde defaatle emsal kılıç çakıştırmalarına şahit oldum ve bu çakıştırmalar, davetlilerin ve velilerinin alkışlarıyla karşılandı.
Önce askeri disiplin nedir, onu öğren konuşmadan, beyanat vermeden. Genç teğmenlerimizin Teğmen Ebru Eroğlu liderliğinde kılıç çakıştırırken okudukları andımız mı birilerini rahatsız ediyor?
O vakit o şahıslar kimdir ve ne istemektedirler ve sen Atatürk düşmanlığını temsil eden bu kişilere Cumhuriyetin bir bakanı olarak nasıl destek verirsin? Biz yurttaşlar genç teğmenlerimizle iftihar ediyor, onları bağrımıza basıyoruz. Mezkûr hadise Sayın Cumhurbaşkanımızın önünde cereyan etmiş, bu teğmenler onun takdirlerini kazanmışlardır. Sen kimin sözcüsüsün? Atatürk’e düşman bir avuç yobazın mı?
Milletimizin onuruyla oynamak, geleceğini tehlikeye atmak, Türkiye’yi bir Afganistan yapmaya kalkmak hiç kimsenin haddi olamaz.
Bunu yeterli belle.
Sen sözlerinle milyonları rahatsız ettin. Sanırım milletimiz senden bir özür dileme beklemektedir, zira bu ülkeyi muasır medeniyet düzeyinin üstüne çıkarmak isteyenleri çok, lakin çok rahatsız ettin.
Hem de git, Anıt Kabır’de Atatürk’ün mânevi şahsiyetinden özür lisana. Bu tüm milletimizden özür dilemek olacaktır. Bunu yapmazsan ismin tarihe ne yazık ki karanlığın savunucusu olarak geçecektir. Bir bakanımızın bu duruma düşmesini hiçbir yurttaşımız istemez. Takdir elbette senindir.”
