Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz, enflasyon ve hayat pahalılığının faturasının halkın büyük bir kısmını oluşturan çalışanlara ve emeklilere kesildiğini ve bu nedenle en temel gereksinimlerin bile karşılanamaz hale geldiğini belirten Nalbantoğlu, enflasyondaki artışa karşın maaşlara tıpkı oranda artırım yapılmaması nedeniyle emeklilerin büyük çoğunluğunun açlık hududunun altında yaşama tutunmaya çalıştıklarını belirtti.
Emeklilere yönelik bayram ikramiyelerinin artan hayat pahalılığı karşısında ikramiye olmaktan çıkıp komik sayılara ve harçlığa dönüştüğüne dikkati çeken Nalbantoğlu, TBMM Başkanlığına sunduğu kanun teklifinin münasebetinde şu sözlere yer verdi:
“Anayasamızda yer alan toplumsal hukuk devletinin öncelikli misyonu, emekli ve yaşlıları korumak ve insan onuruna uygun bir ömür standardı sağlayacak bir gelir sağlamaktır. Meğer DİSK – AR’ın yaptığı çalışmaya nazaran ülkemizde ortalama emekli aylığı merkez Avrupa ülkelerinin 6’da biri kadardır.
Yine tıpkı araştırmaya nazaran: 2002 yılında Türkiye’de ortalama emekli ve hak sahibi aylık ve geliri taban fiyatın yüzde 22 fazlası iken 2023’te yüzde 26 altına düşmüştür, 2002’de ortalama emekli aylığının kişi başına GSYH’ye oranı yüzde 46,4 iken 2024’te yüzde 27,7’ye gerilemiştir, 2007-2023 ortasında SGK’ye yapılan bütçe transferlerinin içinde emeklilerin hissesi 2,9 puan gerilemiştir.
‘BU YIL EN AZ 20 BİN LİRA OLARAK ÖDENMESİ MUHTAÇLIK HALİNE GELMİŞTİR’
Öte yandan TÜRK – İŞ’in açlık ve yoksulluk hududu araştırmasına nazaran Ocak 2025 itibariyle 4 kişilik bir ailenin aylık besin harcaması meblağı (açlık sınırı) 22 bin 131 liraya, besin harcaması ile giysi, konut kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sıhhat ve gibisi gereksinimler için yapılması mecburî öbür aylık harcamalarının toplam fiyatı ise (yoksulluk sınırı) 72 bin 88 liraya yükselmiştir.
İzlenilen siyasetlere bağlı alım gücünün daima düşmesinin yanı sıra 2025 yılı için yapılan maaş artışları da göz önüne alındığında emeklilerin büyük çoğunluğunun açlık sonunun altında yaşamaya mahkam edildiği görülmektedir.
Bu çerçevede üstte sayılan kayıpların bir nebze de olsa telafisi için, 2018 yılından itibaren ödenmeye başlanan bayram ikramiyelerinin öncelikle ekonomik şartlara ve günün kurallarına nazaran güncellenerek bu yıl en az 20 bin lira olarak ödenmesi, gelecek yıldan itibaren ödenecek meblağların her yıl bir düzenleme yapmaya gerek kalmadan yine değerleme oranında arttırılarak belirlenmesi ve böylece ikramiyenin takdire bağlı olmaktan çıkarılması bir muhtaçlık haline gelmiştir” dedi.
