Ali Can POLAT
Milyonlarca genç işsizlik pençesinde kıvranırken iktidar, kalıcı tahliller yerine günübirlik popülist adımlarla gelmeye devam ediyor. Son olarak Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) aracılığıyla “Gençlik Programı” duyuruldu. İktidar bu program ile üniversitelileri kamuda stajyer olarak istihdam edeceklerini açıkladı.
Üniversitelilerin MESEM’i
Bu programa birinci etapta 246 bin üniversitelinin başvurduğu belirtilirken programı kıymetlendiren çalışma iktisadı uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik, “Bu hem kamuda teminatsız çalışmayı getiriyor hem de gençleri ucuz iş gücü olarak görüyor” dedi. Projenin liselerde uygulanan ve reaksiyonların odağından düşmeyen Mesleksel Eğitim Merkezi (MESEM) uygulamasına benzediğini söyleyen Çelik, “Üniversitelilerin MESEM’i denilebilir” diye konuştu. Bu programda sayılan şartların bir iş kontratını gerektirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Aziz Çelik, “Burada öğrencilerin statüsü meçhul kılınıyor. Öğrencilere personellerin ve memurların yapacağı işler yaptırılarak harçlık ödeneceği söyleniyor. Meğer bu bir iş münasebetidir ve ödenen fiyattır. Öğrencilerin ‘harçlık’ ödemesi ismi altında toplumsal güvenlik hakları da yok ediliyor. Emekçi yerine çalışan öğrenciler için uzun vadeli sigorta primleri ödenmiyor. Bu öbür bir hak gaspıdır” dedi. Çelik, “MESEM’in üniversite versiyonu diyebiliriz. MESEM’de öğrenciler özel dalda çalıştırılırken burada ise kamu hizmeti gördürülüyor” sözlerini kullandı.
Güvencesiz çalışmayı artıracaklar
Bu ve gibisi programların ‘çalışma hayatında esneklik’ ismi altında sık sık gündeme getirilen teminatsız çalıştırma biçimlerinden birisi olduğunu aktaran Prof. Dr. Aziz Çelik şunları söyledi: “Bu programın öğrencilere yararı olmayacak, kamuya yararı olmayacak. Kamuda güvencesizliği artıracak bir uygulama. Asıl olan öğrencinin öğrencilik yapmasıdır. Bu uygulamalar devlet eliyle öğrencilerin sistemsiz biçimde çalıştırılmasına yol açar. Garantili kamu istihdamı artışını maniler.”
