Ne sıklıkla idrara çıktığımız, idrar yaparken ne hissettiğimiz ve tuvalete gittikten sonra ne gördüğümüz üzere durumlar, yalnızca mesanemizi değil, öbür organlarımızı da kapsayabiliyor.
Günde kaç sefer idrara çıkmanız gerektiği konusunda ise Dr. Larish, “Sihirli bir sayı yok” dedi. “‘Normal’ diye bir şey de yok. Bu biçimde işlemiyor zira, mesela Sahra Çölü’nde kavurucu güneş altında 45 derece sıcağın içinde mahsur kalırsanız, böbrekleriniz tutabildikleri her damla suyu tutmak için ellerinden geleni yapacaktır” tabirlerini kullandı.
Larish’in emin olduğu bir şey var: sağlıklı bir insanın idrar yaparken ne deneyimlemesi gerektiği. “Çoğu insan işemeyi ıkınmayla ilişkilendirir, lakin gerçekte işeme rahatlamayla ilgilidir” dedi.
“En kıymetli şey rahat olmanızdır. Şayet idrarınız kolaylıkla çıkıyorsa, hepsi tek seferde süratli bir biçimde akıp duruyorsa, her şeyin yanlışsız çalıştığını bilirsiniz. Çıkmadan evvel tereddüt etmemelisiniz, uzun bir mühlet ayakta durmak istemezsiniz. Ayrıyeten, işedikten sonra damlamak ya da işedikten iki saniye sonra tekrar işeme isteği duymamalısınız. Yani sorun ‘Yanlış mı yapıyorum?’ değil, daha çok ‘Bir sorun mu var?’ ve şayet rahat bir biçimde tek seferde işemiyorsanız, muhtemelen halledilebilecek bir sorun vardır.”
Kanser olabileceğine dair bir belirti de olabilir
Ayrıca, idrarımızın nasıl göründüğüne yahut kabın içinde ne gördüğümüze dayanarak da bir sorun olduğunun farkına varabiliriz. Dr. Larish, “İdrarda kan bulunması anormaldir” dedi. “İdrarınızın kırmızı renkte olup olmadığına bakılmaksızın araştırılması gerekir. İdrarında kan ve ağır idrar olan genç bir kişi bulduğumuzda, bu [böbrek] taşı olduğunun epeyce uygun bir göstergesidir. Şayet yaşlı bir bireyseniz ve idrarınızda kan varsa ve sigara içme geçmişiniz bulunuyorsa, bu daha makûs bir durumu, tahminen de bir yerlerde kanser olabileceğine dair âlâ bir ipucu olabilir.”
Larish’in “endişe verici” olduğunu söylediği öteki dikkat edilmesi gereken durumlar ise rastgele bir mukus çeşidinin varlığı ve tuvaletin tabanında çakıl ya da kum bulunması. “Eğer tuvaletinizde küçük kum parçacıkları görürseniz, bu böbrek taşı oluşumunun başlangıcı için epeyce büyük bir kırmızı bayraktır,” dedi.
İdrar sırasında gaz çıkarıyorsanız değerlendirilmeli
Bir şeylerin aksi gittiğinin öteki bir beklenmedik işareti ise, her idrar yaptığınızda gaz çıkarıyor olmanız. Larish, “Mesanenin kendi kendine kasılması gerekir; kendi başına bir kastır, diğer hiçbir şeye bağlı değildir” diye belirtti. “Yani osuruyorsanız, bu karın kaslarınızı kullandığınız manasına gelir, değil mi? Mesaneyi sıkıştırmak için tüm karın içi basıncı artırıyorsunuz. Bu yüzden, işemeyi başlatmak yahut idrarınızın son üçte birini çıkarmak için osurduğunuzu fark ederseniz, kıymetlendirilmesi gereken bir şey olduğunu söylüyorum.”
Sonuç olarak, Larish’in ürolojik sıhhatimizi mümkün olduğunca “iyi” tutmak için verdiği tavsiyeler, birkaç kolay ipucuna dayanıyor. “İşerken hiçbir şey düşünmemelisiniz” dedi. “Boş bir an olmalı. Altın kural bu. Susuz kalmamalısınız, lakin çoka da kaçmamalısınız. Her şey ölçülü olmalı. Gerekli değilse destekleri çoka kaçırmayın. Bedeninize ahenk sağlamak, bence en değerli kısımdır. Bir şeylerin değiştiğini fark ederseniz, örneğin ’20 yıldır geceleri işemek için uyanmıyorum, lakin son üç haftadır üç kere uyanıyorum ve bu nitekim rahatsız edici,’ evet, bu temel çizgide büyük bir farktır. Bu anormaldir, yani bir şey oluyordur. Bedeninizde bir değişiklik fark ediyorsanız, bir uzman görüşü almak ve bir sorun olup olmadığını öğrenmek makul bir adımdır.”
