Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi programıyla bugüne kadar birçok alanda kıymetli muvaffakiyetler elde ettiklerini belirterek, “Kırılganlıklarımızı azalttık ve makro temellerimizi sağlamlaştırdık. Tüm bu kazanımlarımızı kalıcı hale getirmek için ülkemizin yapısal dönüşümünü hızlandıracak siyasetlerimize devam edeceğiz.” sözlerini kullandı.
Şimşek, yaptığı yazılı açıklamayla 2024 yılına ait büyüme ve ocak ayı iş gücü bilgilerini kıymetlendirdi.
Ekonominin, 2024’ün son çeyreğinde yıllık yüzde 3, çeyreklik yüzde 1,7 büyüdüğüne işaret eden Şimşek, böylelikle 2024 yılı büyümesinin yüzde 3,2 olduğunu bildirdi.
Şimşek, ulusal gelir 1,3 trilyon doları aşarken, kişi başı gelirin 15 bin 463 dolara ulaştığının altını çizerek, iş gücü ödemelerinin gayri safi katma bedel içindeki hissesinin son çeyrekte tarihi yüksek düzeyi olan yüzde 40,5’e yükseldiğini kaydetti.
Sanayi katma kıymetinin iki çeyreğin akabinde olumluya döndüğünü ve son çeyrekte üretim tarafından tüm bölümlerin büyümeyi desteklediğini anlatan Şimşek, “Potansiyel büyümemiz için değerli olan makine teçhizat yatırımları son çeyrekte yüzde 4,2 büyüdü. 2024 yılında iç talebin 2,1 puan, net dış talebin 1,1 puan katkısıyla istikrarlı bir büyüme gerçekleşti. Böylelikle cari açığın ulusal gelire oranı 2,8 puan gerileyerek 2024’te yüzde 0,8 oldu. Azalan cari açık dış finansman gereksiniminin gerilemesine, rezerv birikimine ve ekonomik istikrarın güçlenmesine kıymetli katkı sağladı.” değerlendirmesinde bulundu.
“YAPISAL DÖNÜŞÜMÜ HIZLANDIRACAĞIZ”
Şimşek, ekonomik aktivitedeki ölçülü seyre karşın iş gücü piyasasında güçlü görünümün sürdüğünü belirterek, 2024’te istihdamın yaklaşık 1 milyon kişi arttığını, işsizlik oranının 2012’den sonraki en düşük düzeyi olan yüzde 8,7’ye gerilediğini tabir etti.
Bu yıl ticaret ortakların büyümesindeki artış, daha destekleyici global finansal şartlar ve ölçülü emtia fiyatı beklentilerinin büyümeyi olumlu etkileyecek ögeler olarak ön plana çıktığına dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti:
“Küresel ticarette artan muhafazacı siyasetler ve jeopolitik gelişmeler risk faktörleri ortasında yer alıyor. Yurt içinde dezenflasyonla uyumlu olarak oluşacak daha elverişli finansal şartlar, politikalarımızla artan öngörülebilirlik ve uygunlaşan itimadın ekonomik aktiviteyi olumlu etkileyeceğini kıymetlendiriyoruz. Programımızla bugüne kadar birçok alanda kıymetli muvaffakiyetler elde ettik, kırılganlıklarımızı azalttık ve makro temellerimizi sağlamlaştırdık. Tüm bu kazanımlarımızı kalıcı hale getirmek için ülkemizin yapısal dönüşümünü hızlandıracak siyasetlerimize devam edeceğiz.”
