demotivateur’da yer alan habere nazaran 17 Aralık’ta Journal of Medical Internet Research mecmuasında yayınlanan bir araştırma, makul bir görüntü oyununun ruh sıhhati üzerindeki olumlu tesirlerini vurguluyor.
Araştırmacılar, bilhassa oyuncuları heyecan verici ana öykünün dışında keşfe çıkmaya teşvik eden açık dünya oyunlarını incelediler. Çalışmalarının odağında, 2017 yılında piyasaya sürülen ve Zelda serisinin bir modülü olan The Legend of Zelda: Breath of the Wild isimli oyun yer aldı.
Çalışmanın müellifleri, 609 lisansüstü öğrenciyle gerçekleştirdikleri araştırma kapsamında 32 derinlemesine görüşme yaptı. Araştırma sonucunda, açık dünya görüntü oyunlarının sunduğu maceranın, yaratıcılığı ve zekâyı teşvik ederek zihinsel refahı güzelleştirmeye yardımcı olduğunu keşfettiler.
Açık dünya oyunları, “oyuncuların en az kısıtlamalarla hareket edebildiği ve oyun dünyasıyla etkileşime girebildiği geniş, özgürce keşfedilebilen bir ortam” sunma avantajına sahip.
Açık dünya görüntü oyunları bilişsel gelişime yol açıyor
Açık dünya görüntü oyunlarının bilişsel gelişime katkı sağladığı öne sürülüyor. Araştırmacılar, bu savlarını desteklemek gayesiyle açık dünya oyunlarını, daima bilgi akışı sağlayan ve belli bir edilgenliği teşvik eden toplumsal ağlarla karşılaştırıyor. Toplumsal ağlar, toplumsal onayla irtibatlı kısa vadeli mükafatlar üretirken, kimi görüntü oyunları, geniş ve etkileşimli ortamları sayesinde bilişsel sistemleri harekete geçiriyor.
Böylece, “bilişsel kaçışın eşsiz olanakları” sayesinde zihnin “gevşemesine ve refahının artmasına” imkan tanındığı vurgulanıyor.
The Legend of Zelda: Breath of the Wild ve The Legend of Zelda: Tears of the Kingdom oyunlarının tesirlerini inceleyen bilim insanları, oyuncuların “stresi azaltabilen ve ruh sıhhatini iyileştirebilen bir özgürlük ve özerklik hissi” yaşayabileceğini belirtiyor.
Araştırmacılara nazaran, “bilişsel kaçışın oyuncuların rahatlaması üzerinde değerli bir olumlu tesiri vardı (…) bu da oyuncuların refah puanları üzerinde bariz ve olumlu bir tesir yarattı.”
Sonuçlarına dayanarak, araştırmacılar açık dünya oyunlarının gerilim ve korkuyu yönetmede potansiyel terapötik uygulamaların araştırılmasına imkan sağlayabileceğini düşünüyorlar.
