Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, 27 Şubat 04.00 sıralarında meskeni basılarak gözaltına alınmıştı.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “ihaleye fesat karıştırmak” kabahatinden başlattığı soruşturma kapsamında Köseler dışında, 5 belediye yetkilisi ile ihale yüklenicisi ya da teklif sahibi 15 firma yetkilisi de gözaltına alınmıştı.
Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutulan Köseler ve 20 kişi, bu sabah saatlerinde sıhhat denetiminden sonra Beykoz Adliyesi’ne sevk edildi. Öğlen saatlerinde söz süreçleri tamamlanan Köseler ve 17 isim tutuklama istemiyle Beykoz Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Savcılık öbür isimler hakkında ise isimli denetim uygulanmasını istedi.
“MADEM BEKLETECEKTİNİZ NEDEN MESKENİ BASILARAK GÖZALTINA ALINDI?”
İfade süreçlerini takip için Beykoz Adliyesi’ne gelen CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de bir açıklama yaptı. Çelik, “Tam 5 gündür Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler tam manasıyla bir zulüm çekiyor. Madem bu kadar bekletecektiniz, yasal gözaltı mühleti olan 4 günün sonunu bekleyip tabirini alacaktınız, 65 yaşında bir insan, Beykoz halkının iradesiyle seçilmiş, 65 yıldır Beykoz’da oturan, burada doğmuş, burada büyümüş, burada daha evvel 5 yıl belediye başkanlığı yapmış, sonra tekrar belediye başkanı seçilmiş 65 yıllık Beykoz’lu bir mimar, madem 4’üncü günün sonuna kadar beklenecekti neden gecenin saat 4’ünde konutu basılarak gözaltına alındı? Bunu nitekim çok merak ediyoruz.” dedi. Çelik şöyle devam etti:
“HÜRRİYETİNDEN MAHRUM BIRAKMA KABAHATİ İŞLENİYOR”
“Bugün de burada bir farklı hukuksuzluk kelam konusu. 4’üncü günün sonunda gözaltı müddeti saat 4 prestijiyle sona erdi. Şu anda burada bir, hürriyetinden mahrum bırakma cürmü işleniyor. Gözaltı mühletinin sona ermiş olmasına rağmen Beykoz Belediye Başkanı adliyenin bir koridorunda, 4 gündür Vatan Caddesinde bir nezarethanede, bugün de adliyenin koridorunda uykusuz bir biçimde, yorgun ancak başı üstte bir biçimde bir taburenin üzerinde bekletiliyor. Ne yapmaya çalışıyorlar? Neyi amaçlıyorlar? Buradan topluma bu uygulamalarla nasıl bir bildiri vermeye çalışıyorlar?
“BUNUN İSMİ HUKUKSUZLUKTUR”
Buradan açıkça şunu tabir ediyoruz, bunun ismi bir zulümdür, bunun ismi hukuksuzluktur. Yalnızca bugün değil, 100 gündür büyük hukuksuzluklar yaşanıyor. Belediye başkanları, siyasi parti genel liderleri, gazeteciler, akademisyenler tutuklanıyor. Yetmiyor, 76 yaşında vatandaş sokakta röportaj yaptığı için tutuklanıyor, gözaltına alınıyor bu ülkeye hizmet etmiş bir albayın eşi, cezaevine koyuluyor, gözdağı veriliyor.”
