Daily Mail’de yer alan habere nazaran; Dr. Romina Dibra, beyin tümörü belirtilerinin birçoklarının, büyüyen tümörün kafatası içindeki basıncı artırmasıyla ortaya çıktığını belirtti. “Kafatası kemikten oluştuğu için büyüyen bir tümör, iç basıncı artırır. Bu duruma baş içi basınç artışı (intrakraniyal basınç) denir,” diye açıklayan Dr. Dibra, bunun baş ağrısı, uyku hali, kusma ve görme sorunlarına yol açabileceğini söyledi.
Dr. Dibra, bu belirtilerin her vakit beyin tümörü manasına gelmediğini fakat bilhassa kusma, görme kaybı, ışık çakmaları, gece uykudan uyandıran şiddetli baş ağrıları yahut haftalar içinde berbatlaşan baş ağrılarının kesinlikle doktora bildirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bunun yanı sıra, görme sorunları de büyüyen bir tümörün belirtisi olabilir. Bilhassa bulanık görme, görme alanında kör noktalar yahut hareket eden gölgeler fark edilirse bir uzmana danışılması öneriliyor.
Dibra, baş içi basıncın artmasının beyne olan kan akışını azaltabileceğini ve bunun sonucunda kişinin şuur kaybı yahut çok uyku hali yaşayabileceğini belirtti. Ayrıyeten kusma ve mide bulantısının da mümkün belirtiler ortasında yer aldığını lakin bu semptomların çoklukla başka belirtilerle birlikte ortaya çıktığını söyledi.
Öne çıkan bir öbür belirti ise nöbetler ve kasılmalar. Beyindeki ani elektriksel aktivite patlamaları nedeniyle kişinin istemsiz hareketler yapmasına neden olan nöbetler, beyin tümörü olan hastaların %80’inde görülüyor.
Tümörün pozisyonu da ortaya çıkan semptomları belirleyebilir. Örneğin, frontal lobda yer alan bir tümör, kişilik değişiklikleri, yürüme zahmeti yahut bedenin bir tarafında güçsüzlüğe neden olabilir.
Parietal lobdaki bir tümör konuşma, okuma ve yazmada zorluk yaratabilir. Temporal lobdaki bir tümör kısa periyodik hafıza kaybına yahut işitme problemlerine yol açabilirken, oksipital lobdaki bir tümör görme bozukluklarına, renk yahut boyut algısında değişikliklere sebep olabilir.
Beyin kanseri tedavisi, tümörün çeşidine ve pozisyonuna bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Çoklukla cerrahi müdahale birinci seçenek olurken, akabinde radyoterapi ve birtakım durumlarda kemoterapi uygulanabiliyor. Tümörün beyne baskısını azaltmak için steroidler, nöbetleri denetim altına almak içinse anti-epileptik ilaçlar reçete edilebiliyor.
Bu haber sadece bilgilendirme maksatlıdır ve kesin bir tıbbi teşhis yerine geçmez. Beyin tümörleri ve öteki sıhhat problemleriyle ilgili belirtiler yaşıyorsanız, en kısa müddette bir sıhhat uzmanına yahut bir sıhhat merkezine başvurmanız değerlidir. Erken teşhis ve profesyonel tıbbi kıymetlendirme, tedavi sürecinde hayati rol oynayabilir.
