Meta sözcüsü, şirketin iç bilgileri paylaşmanın siyasetlere muhalif olduğunu belirterek, “Yakın vakitte gerçekleştirdiğimiz bir soruşturma sonucunda, saklı bilgileri şirket dışına aktardığı belirlenen yaklaşık 20 çalışanın işine son verdik. Bu bahiste daha fazla adım atmayı sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.
Meta, son periyotta birtakım siyasetlerini değiştirerek, bilhassa çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) teşebbüslerini kaldırması ve ‘fact-checking’ (gerçek kontrolü) programlarını iptal ederek Twitter’da kullanılan “topluluk notları” sistemine geçmesi nedeniyle eleştiriliyordu. Şirket içinde bu değişiklikler rahatsızlık yaratırken, kimi çalışanların basına bilgi sızdırdığı ortaya çıktı.
Zuckerberg, çalışanlara verdiği iletilerde daima yaşanan sızıntılardan duyduğu rahatsızlığı lisana getirdi. “Açık olmaya çalışıyoruz fakat ne söylesem basına sızıyor. Bu hakikaten can sıkıcı” diyen Zuckerberg’in bu sözleri de kısa müddette medyaya yansıdı. Bunun akabinde Meta, şirket içinde bir ikaz bildirisi yayımlayarak bilgi sızdırmanın kovulma nedeni olacağını duyurdu.
Meta’nın güvenlikten sorumlu yöneticisi Guy Rosen, çalışanlara gönderdiği bildiride, “Bilgi çalındığında yahut sızdırıldığında, sadece güvenlik açısından değil, motivasyon açısından da büyük ziyan görüyoruz. Vaktimizi asıl işlerimize odaklanmak yerine bu hususlarla harcamak zorunda kalıyoruz” dedi.
Meta’nın baş teknoloji sorumlusu Andrew Bosworth da şirketin “bilgi sızdıranları tespit etme konusunda ilerleme kaydettiğini” belirtti. Fakat ironik bir halde, bu açıklama da kısa mühlet içinde basına sızdı.
