LGS’den 719 öğrencinin tam puan almasının akabinde şaibe savları gündeme gelmişti. Dün Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın Bilgi Süreç Genel Müdürü Özgür Türk görevden alınmıştı. İmtihanla ilgili şaibe ve usulsüzlük savları tartışılmaya devam ederken, Trabzon’da bir okuldan çıkan çoklu birincilik ve kazananlardan birinin “müftü oğlu” olması dikkat çekti.
TEK OKUL, DÖRT BİRİNCİ, BİR MÜFTÜ OĞLU
Mahmut Celaleddin Ökten Anadolu İmam Hatip Lisesi Proje Okulu’ndan dört öğrencinin LGS’de Türkiye birincisi olduğu öğrenildi. Birincilik elde eden öğrenciler ve aileleri, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’ı makamında ziyaret etti. Ziyarete Trabzon Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Hasan Uygun, Ortahisar İlçe Ulusal Eğitim Müdürü Cemil Karakaş, okul müdürleri ve imtihanda derece yapan öğrenciler katıldı. Ziyarete katılan isimlerden biri ise dikkat çekti. Ortahisar İlçe Müftüsü Özcan Yılmaz, Türkiye birincisi olan oğlu M. A. Yılmaz ile birlikte valilikteydi. LGS’deki muvaffakiyet listesinde tıpkı okuldan dört öğrencinin çıkması ve müftünün oğlunun da bu isimler ortasında yer alması, imtihan süreciyle ilgili gündeme gelen şaibe ve torpil argümanlarını daha da alevlendirdi.
“BU KADAR TESADÜF OLUR MU?”
CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, yaşananları sert sözlerle eleştirdi. Bak, bu durumun yalnızca öğrenciler ortasında adaletsizlik yaratmadığını, birebir vakitte toplumsal itimadı de sarstığını belirterek şunları söyledi:
“Mahmut Celaleddin Ökten’in ismini taşıyan 3 farklı Anadolu İmam Hatip Lisesi Proje Okulundan toplam 46 öğrencinin LGS’de tam puan almış olması garip değil mi? Bu okullardan biri de Trabzon’da ve bu okulda da 4 öğrenci LGS’de tam puan almış. Üstelik bu öğrencilerden biri de, Ortahisar İlçe Müftüsünün oğlu çıkıyor. Müftümüzün oğlu elbette üstün başarılı olabilir, asla hak yemeyiz lakin bu kadar şaibelerin konuşulduğu bir imtihanda bu ayrıntı son derece dikkat caziptir, görmezden gelemeyiz. Bütün bu yaşananları olağan olarak kabul etmemiz mümkün mü? Kim ne derse desin, ortada büyük bir şaibe vardır ve bu durum kesinlikle araştırılıp açığa çıkarılmalı, bu tezgahı kuranlar hesap vermelidir. En çok da çocukları yıllardır dirsek çürüten, ter döken ailelerimizin buna reaksiyon göstermesi gerekir. Zira onların çocuklarının emekleri zayi edildi, hakları yenmiştir.”
“AMAÇ, TOPLUMU BU OKULLARA YÖNLENDİRMEK”
İmam hatip proje okullarından gelen yüksek muvaffakiyet oranının gerisinde bir yönlendirme maksadı olduğunu belirterek, “Burada asıl emel, ‘Bakın en başarılı öğrenciler, bizim açtığımız proje okullardan çıkıyor’ algısı yaratarak toplumu bu okullara yönlendirmektir. Bir vakitler FETÖ’cüler soruları çalarak, sızdırarak imtihanlarda bütün yeterli dereceleri elde ediyordu. Onların hedefi da, ‘En başarılı öğrenciler cemaat okullarından çıkıyor, bu çocuklar ülkenin geleceğini inşa edecek’ algısını topluma kabul ettirmekti. Artık yaşanan olay da, gayeleri prestijiyle birebirdir. Maksat, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni, rejimi ortadan kaldırmaktır. Milet olarak bu yaşananlara vaktinde gereken yansıyı veremezsek yarın çok daha büyük tehditlerle, kahırlarla uğraşmak zorunda kalabiliriz” tabirlerini kullandı.
