Kadına yönelik şiddet olaylarının arkası ardının kesilmediği bir periyotta açıklamalarda bulunan Eskişehir Barosu Bayan Hakları Kurulu Lideri Av. Funda Güney Kökçınar, şiddet davalarına iştirak taleplerinin sistematik olarak reddedilmesinin, bayan hakları savunucularını etkisizleştirmeye yönelik kasıtlı bir tavır olduğunu belirtti.
“2025’in birinci 6 ayında 136 bayan öldürüldü, 145 bayan ise kuşkulu biçimde hayatını kaybetti. Bu vahşet artık kişisel bir olay değil; sistematik, cinsiyet temelli bir katliamdır” diyen Kökçınar, bayan cinayetlerine ait davaların sağlıklı biçimde yürütülmesi için baro kurullarının sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
VAHŞET ARKASI ARKASINA GELİYOR
Son aylarda Eskişehir’de yaşanan bayan cinayetlerine dikkat çeken Kökçınar, 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz’ın, eski polis memuru Cemil Koç tarafından planlı bir halde öldürüldüğünü hatırlattı. Ayşe’nin daha evvel tekraren defa darp edildiğini ve yapılan şikâyetlerin dikkate alınmadığını lisana getiren Kökçınar, “Her geçen gün daha da dehşet verici ayrıntılarını öğrendiğimiz bu cinayetlerin ardı gelmemeye başladı” dedi.
Nisan ayında kaybolduktan sonra yakılmış cesedi ormanda bulunan 30 yaşındaki Deniz Oktay ve 16 Temmuz’da Eskişehir’de sevgilisi tarafından boğazı kesilerek öldürülen dört çocuk annesi Shabana Solaiman Khil’in belgelerinin da misal halde vahşet içerdiğine dikkat çeken Kökçınar, “Kadınların hayat hakkı her geçen gün daha fazla tehdit altında” tabirlerini kullandı.
‘ERİL YARGIYA KARŞI GAYRET EDECEĞİZ’
Baro bayan hakları komitelerinin davalara katılmasının argüman makamını güçlendireceğini belirten Kökçınar, lakin bu taleplerin “suçtan direkt ziyan görmedikleri” gerekçesiyle daima olarak reddedildiğini söyledi. Bu tavrı, “eril yargı sisteminin bir yansıması” olarak pahalandıran Kökçınar, “Biz tekrar de gözlemci olarak tüm davaları titizlikle izlemeye devam edeceğiz” dedi.
‘İSTANBUL KONTRATI YİNE YÜRÜRLÜĞE GİRMELİDİR’
Kadına yönelik şiddetin cezasızlıkla beslendiğini vurgulayan Kökçınar, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesi ve 6284 sayılı Kanun’un eksiksiz biçimde uygulanmasının mecburî olduğunu söyledi. “Kadın cinayetleri bir sonuçtur; tesadüf değildir. Korunmayan bayanların failleri cüret bulur” diyen Kökçınar, şiddetle gayretin fakat kararlı ve bütüncül bir yaklaşımla muvaffakiyete ulaşabileceğini lisana getirdi.
Son olarak Kökçınar, bayanların uğradığı şiddeti bir “kader” olarak görmediklerini vurgulayarak, “Erkek hâkim yargıya karşın, kız kardeşlerimiz için adaleti sağlamak ismine uğraşımızı sürdüreceğiz” dedi.
