İBB soruşturması kapsamında tutuklanarak cezaevine gönerilen İBB Medya A.Ş eski Genel Müdürü İpek Elif Atayman tutukluluğu müddetinde maruz kaldığı hak ihlali ile ilgili AYM’ya müracaat yaptı.
AYM’ye kişisel müracaatta bulunan Atayman, Anayasa ile teminat altına alınmış olan Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı, Masumiyet Karinesi, Adil Yargılanma ve Savunma Hakkı, Hak Arama Hürriyeti, Bilgiye Erişim ve Gerekçeli Karar Hakkı üzere temel hakları ile Keyfi Tutuklama Yasağı’nın çok taraflı biçimde ihlal edildiğini belirtti.
SEGBİS’TE HAKİM KENDİSİNİ DİNLEMEDİ
Haklarını fiilen kullanmakta zorluk yaşayan Medya A.Ş eski Genel Müdürü Atayman, SEGBİS aracılığıyla aylık tutukluluk incelemesinde hâkimin kendisini dinlemediğini ve kelamlarının karşılık bulmadığını belirterek, özgürlüğünü, adil yargılanma ve savunma haklarını ihlal eden tüm uygulamalara karşı Anayasa Mahkemesi’ne ferdî müracaat yaptı.
Dr. İpek Elif Atayman’ın avukatları Faik Eren Kaptan ve Mehmet Ümit Fazilet aracılığıyla yapılan müracaatta, Anayasa’nın 19., 36., 38. ve 141. hususları ile Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5., 11. Ve 18. unsurlarının ihlal edilmesi, Anayasa Mahkemesi heyetinin dikkatine sunuldu.
Başvuruda, rastgele bir suça dair somut kanıtlara dayalı bir soruya yahut suçlamaya muhatap olmayan Atayman’ın, Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı, Masumiyet Karinesi, Adil Yargılanma ve Savunma Hakkı, Hak Arama Hürriyeti, Bilgiye Erişim ve Gerekçeli Karar Hakkı üzere temel hakları ile Keyfi Tutuklama Yasağı’nın çok istikametli biçimde ihlal edildiği belirtildi.
Ayrıca, Atayman’a yöneltilen “örgüt üyeliği” tezi dahil “şüphe” üzerine sürdürülen tutuklulukta, kararın somut kanıtlar yerine sırf katalog hata kapsamında otomatik olarak verildiği; olayın özelliklerine nazaran kişiselleştirilmediği ve ölçülülük ile mecburilik unsurları gözetilmeden alındığı vurgulandı.
‘SUÇLU ALGISI OLUŞTURULUYOR’
Soruşturma evrakının içeriğinin yargılama öncesinde medyaya sızdırılması ya da sızdıranlar hakkında süreç yapılmaması sonucunda da kamuoyunda Atayman hakkında ‘suçlu’ algısı oluşturulmaya çalışıldığı ve şimdi iddianamenin dahi bulunmadığı bir etapta masumiyet karinesinin zedelendiği tabir edildi.
Av. Mehmet Ümit Erdem sürece dair şu bilgileri verdi: “Müvekkilimiz Dr. İpek Elif Atayman hakkında verilen tutuklama kararı sırf katalog kabahatlere yapılan soyut atıflara dayanmakta, somut hiçbir kanıtla gerekçelendirilmemektedir.
NE OLMUŞTU?
İBB soruşturması kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Dr. İpek Elif Atayman, Silivri’de 75 gün tek başına, akabinde 5 gün koğuşta tutuldu; daha sonra 7,5 saat boyunca bir kabinde elleri kelepçeli formda Afyonkarahisar Cezaevi’ne sevk edildi. Bilekleri kelepçeden morarmış halde vardığı cezaevinde 5 gün yerde yatırıldı. İstanbul’dan yaklaşık 500 km. uzaklıktaki cezaevinde ailesi ve avukatlarıyla görüşmesi zorlaşan Atayman’ın Silivri’ye dönüş talebi ise, cezaevinin ‘dolu’ olduğu gerekçesiyle reddedildi.
