Öztürk, son üç yıldır iklim değişikliği kaynaklı kuraklık nedeniyle ayçiçeği tarlalarında önemli randıman kayıpları yaşandığını belirterek, “Bu yıl birtakım tarlalarda dönüm başına yalnızca 50 ila 100 kilo eser alınabildi. Bu da üretim maliyetlerini karşılamıyor,” dedi.
‘ARTIK EKEMEYECEĞİZ’
Ayçiçeği üretiminden ziyan eden çiftçilerin farklı eserlere yönelmek zorunda kalacağını belirten Öztürk, dayanakların yetersiz kaldığını söz etti. “Bir çuval tohuma verilen yüzde 75 dayanak, üreticinin yaşadığı kaybı telafi etmiyor. Dönüm başına 634 lira takviye veriliyor fakat bu takviye gelecek yılın şubat ayında ödenecek. O tarihte bu paranın gübreye bile yetip yetmeyeceği meçhul,” diye konuştu.
‘ARTIK GÜCÜMÜZ KALMADI’
Taner Öztürk, Trakya çiftçisinin son üç yılda ayçiçeği üretiminde yaşadığı ziyanı “2025 yılı, bu eser için sonun başlangıcı oldu” kelamlarıyla özetledi. Sabah saatlerinden itibaren biçerdöverle hasat yaptıklarını söyleyen Öztürk, kendi tarlasında ortalama randımanın 65–70 kilo civarında kaldığını, bunun da ziyan manasına geldiğini vurguladı.
Ziraat Odası Başkanı, üreticilerin sürdürülebilir tarım yapabilmesi için kuraklıkla çabada ek dayanak sağlanması gerektiğini lisana getirerek, “Eğer ek dayanaklar sağlanmazsa, yalnızca Lalapaşa’da değil, tüm Trakya’da ayçiçeği üretimi önemli biçimde azalacak,” dedi.
Ayçiçeği üretiminin düşmesinin, Türkiye’nin yağ ithalatına olan bağımlılığını daha da artırabileceğini belirten Öztürk, tarım siyasetlerinde acil tedbir alınması gerektiğini söz etti.
