Ankara ve Kafkas üniversitelerinin iş birliğiyle yürütülen bilimsel araştırma, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan virüsün Türkiye’deki yayılımını gözler önüne serdi.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenen proje kapsamında bilim insanları, Sivas’ın akabinde Erzurum’da da çalışma yaptı.
Akademisyenler bilhassa riskli bölgelerde kenelerin hastalık bulaştırma yüzdeleri üzerine araştırma yaptı.
Erzurum’un Şenkaya ilçesinde kene numunesi toplayan, tıpkı vakitte da yerde çalışan vatandaşları uyaran akademisyenler, topladıkları keneleri laboratuvarda inceleyecek.
Akademisyenler projeyi önümüzdeki yıl tamamlamayı hedefliyor.
‘SİVAS’TA YÜZDE 10’U VİRÜSLÜ’
Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zati Vatansever, Ankara Üniversitesiyle yürütülen proje kapsamında saha çalışmaları yaptıklarını söyledi.
Türkiye’de bölgesel olarak kenelerde KKKA virüsünün varlığını incelediklerini belirten Vatansever, “Tüm ülke ile ilgili bilgilerimiz olmasa da mesela Sivas’ta yaptığımız çalışmalarda kenelerde virüs oranının yüzde 10’lara kadar vardığını görüyoruz. Yani şu anda Sivas’ta insanlara gelen kenelerin yüzde 10’unda virüs var. Şimdiye kadar bu tip pratik dataları de elde ettik. Bundan sonrasında da hastalığın yayılış gösterdiği tüm bölgelerde tekrar bu türlü kenelerde virüs varlığını araştırmaya devam edeceğiz.” dedi.
ERZURUM ‘HİPERENDEMİK BÖLGE’ İLAN EDİLDİ
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Kolu Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Ömer Orkun da keneler üzerinde Erzurum’un Şenkaya ilçesinin köylerinde çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Yapılan çalışmaya ait bilgi veren Orkun, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi doğal odaklarındaki vektör kenelerin rolleri, bunların birbirleriyle bağlantıları ve hastalık bulaştırmadaki yüzdeleri üzerine saha çalışmalarını yürütüyoruz.” tabirini kullandı.
Yürüttükleri saha çalışmalarıyla ilgili bilgileri de paylaşan Orkun, şunları kaydetti:
“İç Anadolu’nun batısından Ardahan’ın Posof ilçesine kadar uzanan bir yay içerisinde Ankara, Bolu, Eskişehir, Çorum, Sivas, Erzurum, Kars ve Ardahan ile Artvin bilhassa insanlarda Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsünü gördüğümüz, her yıl olay sayısının farklı derecede de olsa bildirildiği bölgeler. Şu an bulunduğumuz Şenkaya ilçesi de ‘hiperendemik bölge’ dediğimiz her yıl sistemli olarak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olaylarını gördüğümüz bir noktada. Biz bu noktada şu an saha çalışmalarını yürütüyoruz.”
Araştırmanın akabinde ortaya çıkacak sonuçların kamuoyuna açıklanacağını lisana getiren Orkun, şöyle konuştu:
“Saha çalışmaları sonucunda topraklardan kene örnekleri topluyoruz. Bu örneklerle daha sonra kene spesifik olan laboratuvarımızda birtakım moleküler teknikleri kullanarak, hem Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsü hem de insan ve hayvan sıhhatini ilgilendiren çok çeşitli skalada bir patojen taraması yapıyoruz. Sonuç olarak bunların genetik bağlantılarını de ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. Bu bağlamda da çalıştığımız bu bölge, Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin merkez üssü olarak kabul ediliyor. Bu noktalarda elde edeceğimiz bilgilerin, ileride hastalığın uğraşında faal rol oynayacağı kanaatindeyiz.”
