Avustralya Batı Üniversitesi’nden deniz biyoloğu Javier Montenegro öncülüğündeki takım, Botrynema brucei ellinorae ismi verilen denizanası cinsine ilişkin iki farklı form üzerinde ayrıntılı bir inceleme yaptı. Araştırma kapsamında hem denizden toplanan örnekler hem de sualtı robotlarının görüntülediği video kayıtları tahlil edildi.
ÇIKINTILI OLANLAR 47. KUZEY PARALELİNİ GEÇEMEDİ
Çalışmada dikkat çeken ayrıntılardan biri, bu tıbbın iki formu ortasında bariz bir morfolojik fark olmasıydı: Birtakım denizanalarının başında topuz gibisi bir çıkıntı bulunurken, kimileri bu yapıya sahip değil. Lakin daha çarpıcı olan, çıkıntısız formların 47. kuzey paralelinin güneyine hiç geçememesi.
Genetik tahliller, iki formun da birebir tipten geldiğini doğruladı. Yani genetik açıdan fark bulunmamasına karşın bu morfolojik ayrımın coğrafik bazda net bir biçimde gözlemleniyor olması, bilim insanlarını düşündürdü.
Uzmanlar bu müşahedenin, biyocoğrafyada bugüne dek fark edilmemiş bir sonun habercisi olabileceğini kıymetlendiriyor.
KUZEY-GÜNEY ORTASINDA GÖRÜNMEZ BARİYER
Araştırmacı Montenegro mevzuyla ilgili şöyle konuştu:
“47. paralelin kuzeyi ve güneyi ortasında bu kadar net bir morfolojik ayrımın olması, Atlantik Okyanusu’nun derinliklerinde daha evvel belgelenmemiş bir çevresel bariyere işaret ediyor olabilir.”
Bilim insanları, bu görünmeyen sonun ardındaki nedenin Kuzey Atlantik Akıntısı olabileceğini düşünüyor. Akıntıların yarattığı sıcaklık, tuzluluk ve besin farklılıklarının canlıların morfolojik evrimini şekillendirdiği belirtiliyor.
