Efsaneye nazaran Kırşehir halkı bundan tam 623 yıl evvel Anadolu’yu işgale gelen İmparator Timur’a karşı direndi ve kente sokmadı. Timur da askerlerine “Kırın Şehri” buyruğunu verdi. 623 yıl evvel Timur’a geçit vermeyen Kırşehirli bugün de holdinglere direniyor.
KARŞISINDA HALK VAR
Kırşehir’deki Seyfe Gölü ve Seyfe Ovası’nda “Siyanürlü yırtıcı altın madenciliği” yapmak isteyen holding ve maden firmalarının karşısına, tabiatını muhafaza uğraşı veren 244 bin nüfuslu kentin Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu ile halk dikildi. Ekicioğlu, “Suyumuzu, kuş cennetimizi, tarımı, hayvancılığımızı hepsini kaybetme riski ile karşı karşıyayız lakin umudumuzu kaybetmiyoruz. Vatandaşların iştirak ve dayanağı giderek artıyor. Suyumuzu ve tabiatımızı zehirlemek isteyenlere karşı sonuna kadar direneceğiz” sözünü kullandı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, maden şirketinin altın arama müsaade talebini 3 ay sonra karara bağlayacak.
KAÇAK SONDAJLAR
Koç Holding ile AKP Milletvekili Ferhat Nasıroğlu iştirakinde kurulan madencilik şirketinin projenin ruhsat alanı yaklaşık 6 bin hektar, yani 8 bin futbol alanı büyüklüğünde. Müsaade çıkarsa, kaçak sondajlar nedeniyle suyu azalan ve ülkemizdeki 14 Ramsar Alanı’ndan biri olan Seyfe Gölü, madencilik faaliyetlerinde de su temin alanı yapılacak. Göl yeterlice kuruyacak.
Bölgede hayvancılık ve ziraî üretim önemli biçimde ziyan görecek.
ATIK BARAJLI RİSKİ
Bölgede sondaj ve hafriyatlar başlayacak, siyanür havuzları kurulacak. Yılda 37.5 milyon ton toprak çıkarılacak ve İliç’teki faciaya yol açan toprak kulelerinin benzerleri Kırşehir’e de dikilecek. Bölgede altın aramak üzere 14 farklı ocak açmayı planlayan maden şirketi 32 milyon metreküplük üç zehirli atık barajı da inşa edilecek.
DOĞADAN YANA KARAR ALINMALI
TEMA Vakfı, Kırşehir’deki madencilik faaliyetlerine “Anadolu’nun değerli toprağını, suyunu, havasını tahrip edecek yırtıcı madenciliğe karşıyız” kelamlarıyla itiraz etti. Yapılan açıklamada, “Yaşam alanlarını koruyan Kırşehir halkının yanındayız. Tüm yetkilileri, tabiattan yana karar almaya çağırıyoruz” dedi.
ÇİLLER ‘KORUMA SÖZÜ’ VERMİŞTİ
KIRŞEHIR’de doğayı katledecek olan altın madeni projesi, Şah İstek Pehlevi periyodunda ve 54 yıl evvel, 2 Şubat 1971’de İran’ın Ramsar kentinde imzalanan mukaveleye de muhalif. Türkiye bu kontrata 1994 yılında katıldı. İmzayı başbakan olarak Tansu Çiller attı. Periyodun DYP-SHP koalisyonu hükümetinin tüm bakanları ve SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da mukaveleye imza koydu.
SEYFE MUAHEDEYE DAHİL
152 bin hektarlık Seyfe Gölü ve ovası mutabakata eklendi. Kontrat kararlarını takip etmekle misyonlu Birleşmiş Milletler’e de gölün “Kesin olarak korunup, tabiatına ziyan verilmeyeceği” taahhüdünde bulunuldu. Seyfe Gölü’nün yanı sıra bölgedeki, Kervansaray dağ çizgisi ve ormanlık alanlarda doğal muhafaza sağlanıp, yer altı ve yerüstü su ölçüsünün arttırılması için çalışmalar yapılması da karara bağlanmıştı. Mukavelede Türkiye dahil 171 ülkenin imzası var.
