Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu’nun davetiyle Kadıköy Süreyya Operası önünde toplanan bayanlar, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın son hutbesinde bayanların miras hakkına yönelik tabirlerine reaksiyon gösterdi.
“EŞİT MİRAS HAKKININ GASBINA MÜSAADE VERMEYECEĞİZ”
Eşit miras hakkı tartışılamaz yazılı pankart açan bayanlar, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Yaşasın bayan dayanışması” ,”Kadınlar birlikte güçlü” ,”Aile değil bayanız bayanlar isyandayız” sloganları attı. Yapılan basın açıklamasında, eşit miras hakkının gasbına müsaade vermeyeceklerini tabir eden bayanlar şöyle konuştu:
“EŞİT MİRAS HAKKIMIZI TARTIŞTIRMAYI AKLINIZDAN BİLE GEÇİRMEYİN!”
“Diyanet’in Uygar Kanun ve Anayasa’yı ihlal etmesine, bayan düşmanlığını mescitlerde perçinlemesine karşı bugün sokaklardan sesleniyoruz. Bayan hareketinin gayreti sonucu ile maddelerle garanti altına alınan eşit miras hakkımızı tartıştırmayı aklınızdan bile geçirmeyin!
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetvalarının, hutbelerinin; iktidarın toplumu kendi ideolojisine nazaran dizayn etme, gündeme getirdikleri değişikliklere meşruiyet aracı olarak kullanılmasıyla birinci kez karşılaşmıyoruz. Bir Cuma hutbesinde lisanına bayanların kıyafetlerini dolayıp, ahlaktan, zinadan bahsederek toplumsal hayattaki varlığımıza saldırıyor, bir başka Cuma ‘eşcinsellik sapkınlıktır’ diyerek LGBTİ nefretini körüklüyor. Ne daveti yapıyor Diyanet erkeklere? Etek giyen kız çocuklarınızı okullara göndermeyin mi? Şeffaf gömlek giyen bayanlar birebir ofiste erkeklerle bulundu diye zina hatası işliyor onları çalıştığı işlerden alıp, konutlara kapatın mı? LBGTİ ’lara sokaklarda saldırın mı?
“BU HUTBELERE SESSİZ KALMAYACAĞIZ!”
Bugün burada bir kere daha tekrar ediyoruz: Laik hukuk unsurlarına alışılmamış, kazanımlarımızı, bayan ve LGBTİ haklarını maksat alan iktidarın propaganda aracı haline gelmiş bu hutbelere sessiz kalmayacağız!
Diyanet’in bu hutbesinin tesadüf olmadığını biliyoruz. İktidarın aile yılı kapsamında açıklamalarla, düzenlemelerle, yasa tasarılarıyla dayatmaya çalıştığı eşitsizliğin, köpürttüğü bayan düşmanlığının bir kesimi olduğunu görüyoruz.
Her fırsatta haklarımıza saldıran, nasıl giyineceğimize, kaç çocuk doğuracağımıza, nasıl doğuracağımıza, kimi seveceğimize, kimle yaşayacağımıza karışmaya kalkanlara, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çekilenlere, kolluğa başvurduğunda bayanları şiddet gördüğü meskenlere geri gönderenlere karşı çabamız bitmedi bitmeyecek. Bugün burada, yarın adliyelerde cürüm duyurularıyla, vilayet il yaptığımız aksiyonlarla karşınızda olmaya devam edeceğiz.
On yıllar süren çabamızla elde ettiğimiz kazanımlarımızdan, anayasal ve yasal haklarımızdan, eşitlik, özgür ve şiddetten uzak yaşama ısrarımızdan vazgeçmeyeceğiz.”
