İBB soruşturması kapsamında tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın cezaevinde durumu ağırlaşırken geçmişte iki sefer çok ağır kanser olayını atlatan Çalık’ın analizlerine göre, tekrar kanser olma riski en üst seviyeye ulaştı. Cezaevinde 21 kilo veren Çalık, birçok defa hastaneye kaldırılırken anjiyo olmak zorunda da kaldı.
Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan Ayşe Barım’ın da sıhhat durumunun hayli makûs olduğu biliniyor.
Kamuoyunda tutuksuz yargılama ve isimli denetim talebi artarken; gazeteci Abdulkadir Selvi bugünkü yazısında dikkat çeken bir çıkış yaptı.
“HİÇBİR FOTOĞRAF KARESİ O ANNENİN BAKIŞINDAN DAHA ETKİLEYİCİ DEĞİLDİR”
Yazısında, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel dün İzmir’de Buca Cezaevinde Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ı ziyaret ettikten sonra sıhhat durumu nedeniyle tutuksuz yargılanması istikametinde bir defa daha davet yaptı. Özgür Özel’i dinledim ölçülü bir lisan kullandı. Vicdanlara seslendi. Murat Çalık daha evvel kanser atlattığı için sıhhat durumu ehemmiyet arz ediyor. Hastalığının nüksetme tehlikesi kelam konusu. Fakat Murat Çalık hastaneye sevk ediliyor, verilen raporlar doğrultusunda tekrar cezaevine gönderiliyor” diyen Selvi şunları yazdı:
“Murat Çalık denilince ben annesinin hastane önündeki fotoğrafını hatırlıyorum. Hiçbir fotoğraf karesi o annenin hastane penceresine bakışından daha etkileyici değildir. O annenin bakışında bütün annelerin yüreğini hissettim.
Ergenekon sürecinde çok şey yaşandı lakin cezaevinde kansere yakalanıp, tahliye edildikten 5 gün sonra hayatını kaybeden Kuddusi Özkır unutulmadı.”
“NE OLMASI GEREKİYOR?”
Murat Çalık ve Ayşe Barım konusundaki hassasiyet nedir bilmiyorum. Ancak Murat Çalık ve Ayşe Barım’ın önemli sıhhat sıkıntıları yaşadığını biliyorum. İnsanı yaşatmanın ne kadar değerli olduğunun farkındayım. Cihan Padişahı Yasal Sultan Süleyman, “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” derken boşuna söylemiyor. Murat Çalık ya da Ayşe Barım yargılanmasın denilmiyor. Yalnızca isimli denetimle hür bırakılsınlar, bu ortada tedavilerini yaptırsınlar ancak yargılamaları sürsün isteniyor. Biz yıllarca, “Tutukluluk istisna fakat tutuksuz yargılama temel olmalı” demedik mi? Bu düzenlemeyi AK Parti, infaz sistemimize kazandırmadı mı?
Murat Çalık’ın isimli denetimle özgür bırakılması için yine kanser olması mı gerekiyor? Ayşe Barım’ın ağır bakıma mı kaldırılması bekleniyor? Ben olayın siyasi boyutunda değilim.
“BU İNSANLARI ÖLMEDEN DE YARGILAMAK MÜMKÜN DEĞİL Mİ?”
Belki beni linç edecekler fakat hiçbir şey insan hayatından bedelli değildir. Ben olaya insani ve vicdanı tarafından bakıyorum. Bu insanları ölmeden de yargılamak mümkün değil mi? Bence mümkün. Tahminen yargılama sonucunda hatasız bulunacaklar. O vakit ne diyeceğiz? Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. İnsanı ve vicdanı öldürmeyelim.
