MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşması ve terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a davetiyle şubat ayında başlatılan yeni açılım sürecinde, üzerinden aylar geçmesine rağmen somut bir ilerleme sağlayamadı.
Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan sürecin başında DEM Parti ve örgüt yasal düzenlemeler yapılması tarafında ısrarını sürdürürken, AKP kanadı da sürece ait adım atmak için “silah bırakmanın” gerçekleşmesi gerektiği üzerinde durdu.
PKK terör örgütünün Lozan Barış Antlaşması ve Türk Devrimi’nin anayasası 1924 Anayasası’na savaş açarak, “silah bırakma” ve “kendini feshetme” açıklamasının akabinde da PKK’lı küçük bir küme 11 Temmuz’da sembolik olarak silahlarını bıraktı.
Sürecin bundan sonraki evresini ise “yargısal düzenlemeler” ve “silah bırakma ve teröristlerin teslim alınması” oluşturuyordu.
Terör örgütünün silah bırakmasına yönelik çalışmanın, MİT ile Barzani ailesinin denetimindeki Irak Kürt Bölgesel İdaresi (IKBY) tarafından ortak yürütülmesi öngörülüyordu.
Plana nazaran örgütün barınma, eğitim ve depolama alanları fonksiyonsuz hale getirilecek, silah bırakma sürecinin akabinde ise teröristlerin teslim alınması sağlanacaktı.
‘KARŞILIKLI BEKLENTİLER SÜRECİ TIKIYOR’
İlk silah bırakmanın akabinde Cumhur İttifakı’ndan da açılım sürecine ait adım bekleniyordu.
Bu kapsamda Meclis’te bir araştırma kurulu kuruldu. Birinci toplantısı 5 Ağustos’ta yapılan kurulun 6. toplantısı da dün yapıldı. Kurulun çalışmalarını 1 Ekim’e dek tamamlaması bekleniyor. Lakin terör örgütü, yeni bir silah bırakma gerçekleştirmedi.
Meclis’te bir araştırma kurulu kurulmasına rağmen örgütün kapsamlı bir silah bırakmaya yanaşmaması, sürecin geleceğine ait soru işaretlerini artırdı.
Cumhuriyet’ten Merve Kılıç’ın haberine nazaran, AKP kanadında “Silah bırakılmadan rastgele bir yasal düzenleme yapılmayacak” görüşü öne çıkarken, örgütün ise yasal düzenlemeler olmadan yeni adımlar atmak istemediği biliniyor. Tarafların karşılıklı beklentileri sürecin tıkanmasına yol açtığı kulislerde konuşuluyor.
Parti kulislerinden yansıyan bilgilere nazaran, AKP içinde süreç konusunda farklı görüşler bulunuyor.
Bir kesim, “Silah bırakma olmadan yasal düzenlemeye gidilmesi imkânsız. Süreç bu haliyle sürmez” diyerek temkinli davranırken, öbür bir kesim ise sürecin devam etmesi gerektiğini savunuyor. Lakin ortak korku, seçmen reaksiyonunun giderek büyümesi. Ekonomik krizin tesirlerinin ağırlaştığı bir devirde açılım tartışmalarının gündeme alınmasının tabanda olumsuz karşılandığı ifade ediliyor. Bir parti yöneticisi, “Halkın önceliği geçim kederi. Açılım süreci bu şartlarda partiye ziyan veriyor” değerlendirmesini yaparken, öbür bir isim de, “Samimi bir teşebbüstü lakin örgüt adım atmayınca elimiz kolumuz bağlandı” kelamlarıyla rahatsızlığı lisana getirdi.
