Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı’na katıldı. Erdoğan özetle şöyle konuştu:
“Fahr-i Kainat Efendimiz, hayatının her alanında olduğu üzere, aile yaşantısında da Üsve-i Hasene olarak hepimiz için en hoş örnektir. Ve biz bu yılı Aile Yılı olarak ilan ettik. Aile, bizler için çok çok değerli. Aileyi merhamet ve fedakarlık yuvası, ülfet ve muhabbet ocağı yapacak tüm tahlillerin, tüm reçeteler, Allah Resulü’nün aile hayatında mevcuttur.
‘Sizin en iyiniz, ailesine karşı en güzel olanınızdır. Ben de aileme karşı en iyi olanınızım.’ Bu Hadis-i Şerif, Efendimizin aile kurumuna verdiği pahası çok net gösteriyor. Uzun yıllar Resul-i Ekrem Efendimizin hizmetinde bulunan Enes bin Malik Radıyallahu Anh, Peygamberimizi bakınız nasıl anlatıyor: ‘Ailesine karşı Resulullah’tan daha şefkatli olan bir kimse görmedim.’ Sayın zevcelerine karşı sürekli hürmetkar olan Efendimiz, çocuklara karşı da şefkat ve merhametle yaklaşmış, ihtarlarını ‘yavrucuğum’ diyerek incitmeden, muhatabının narin kalbini kırmadan yapmıştır.
“DAHA FAZLA ÖĞRENMEYE MUHTAÇLIK DUYDUĞUMUZA İNANIYORUM”
Kadına ve çocuğa yönelik şiddetin kaygı verici boyutlara ulaştığı günümüzde Peygamber Efendimizin aile hayatını daha fazla öğrenmeye, onu daha çok örnek almaya gereksinim duyduğumuza inanıyorum. Mevlid-i Nebi haftasının bu yılki temasının ‘Peygamberimiz ve Aile Ahlakı’ olarak belirlenmesini bu bakımdan çok isabetli buluyorum. Hafta boyunca ‘Doğumunun 1500’üncü Yılında Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed’ başlığıyla yapılacak faaliyetlerinin aile konusundaki şuur ve farkındalığı daha da artırmasını ümit ediyoruz. Diyanet teşkilatımızla birlikte Mevlid-i Nebi haftasının en hoş biçimde idrak edilmesi için elini taşın altına koyan tüm kurum ve kuruluşlarımızdan Allah razı olsun diyorum.
Peygamber aşkı, aziz milletimizin yüreğinde adeta kök salmış büyük bir çınardır. Bu çınarın kolları Asya’dan Afrika’ya, bütün cihanı sarmıştır. Biz işte bu yüzden dünyadaki bütün Müslümanlara derin bir muhabbet besleriz. İşte bu yüzden dünyanın neresinde bir Müslüman varsa, gönlümüz, aklımız, ruhumuz oradadır. İşte bu yüzden tüm Müslümanları bir vücudun azaları olarak görür, bir tarağın dişleri, bir binanın tuğlaları olarak biliriz. Onun için biz şu anda Filistin’deyiz. Onun için biz şu anda Gazze’deyiz. Onun için biz şu anda Filistin’de olan bütün bu Netanyahu denilen gaddarın, kafirin o kıyımına asla seyirci kalamayız.
“KALBİMİZİN BAŞKA YARISI GAZZE’DE, YEMEN, SUDAN, AFGANİSTAN’DA”
Şu anda bizleri ümmet şuuruyla kalplerimizi birleştiren, bizi birbirimize kenetleyen bu bağ, dikkatinizi çekiyorum, Muhammedi bir muhabbet bağıdır. Şu an kalbimizin yarısı buradaysa, başka yarısı İslam dünyasının kanayan yaraları olan Gazze’de, Filistin’de, Yemen, Sudan, Afganistan’dadır. İnşallah bu gece yapacağımız dualarda nerede yaşarsa yaşasın mazlum ve mağdurları unutmayacağız. Ellerimizi semaya inşallah onlar için de açacağız. Seccadelerimizi gözyaşlarımızla onlar için de ıslatacağız. Bölgemizde ve dünyada barışın, huzurun, güvenliğin hakim olması için alemlerin rabbine niyazda bulunacağız. Müslümanlar olarak her zorlukla birlikte bir kolaylığın olduğuna tüm kalbimizle iman ediyoruz. Bugün yaşadığımız sorunların da bir eceli olduğunu çok âlâ biliyoruz.
Kardeşlerim, ümitsiz değiliz ve olmayacağız. Karamsar değiliz ve olmayacağız. Coğrafyamızdaki haksızlıklara, adaletsizliklere, zulümlere karşın yeise asla kapılmayacağız. Binlerce yıldır olduğu üzere bugün çekilen zahmetler de inşallah bitecek. Zulmün karanlığı yerini adaletin gönüllerimizi ısıtan güneşine bırakacaktır. Bu mübarek gecenin Gazzeli kardeşlerimizle birlikte tüm mazlumların ıstıraptan kurtuluşuna vesile olmasını yürekten temenni ediyorum.
DİYANETE DAYANAK MESAJI
Mazlumların yüzünü güldürecek, mağdurların kaygısına derman olacak, insanlığa yesyeni bir umut penceresi açacak tüm yol ve prensipler, Efendimizin müşfik ve kuşatıcı davetinde mündemiştir. İstiklal Marşı şairimiz, merhum Mehmet Akif’in şu dizelerinde tezahür eden hakikati kendimiz için kesin gaye olarak görmemiz gerekiyor: ‘Doğrudan doğruya Kur’an’dan alarak ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı.’ Öteki yerde ilham aramaya gerek yok. Evet, buradaki her bir kardeşimin bildirimi ve irşat görevini bu şuurla icra edeceğinden hiçbir kuşku duymuyorum. Diyanet İşleri Başkanlığımızın rıza-i ilahi yolunda manilere ve karalama kampanyalarına aldırmadan fedakarca çalışan tüm mensuplarına bir defa daha teşekkür ediyorum. Diyanet İşleri Başkanlığımızın koordinesinde yarın gerçekleştirilecek ‘Günümüzde Aileye Yönelik Tehditler ve Tahlil Önerileri’ isimli çalıştayın da hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”