Yerel basında yer alan savlara nazaran, düğün sırasında kimi davetliler, gelin ve damattan düğün sonrası “mahrem bir gösteri” talep etti. Çift, bu talebi yerine getirmedi fakat sırf “rol yaparak” ortamı yatıştırmaya çalıştı. Kelam konusu uygulamanın kimi kırsal bölgelerde geçmişten gelen bir “eğlence biçimi” ya da “ritüel” olarak sunulduğu tez edilse de, ülkede geniş bir kesim tarafından reaksiyonla karşılandı.
GELENEK DEĞİL TACİZ
Sosyal medyada birçok kullanıcı olayı “kadına yönelik ruhsal şiddet”, “mahremiyet ihlali” ve “taciz” olarak tanımladı. “Bu bir gelenek değil; açıkça insan onurunu zedeleyen bir zorbalık” tabirleri çok sayıda yorumda öne çıktı.
Olayla ilgili kimi kaynaklar, Çin’in kimi bölgelerinde görülen eski düğün ritüellerine atıf yaparak, “nuó hūn (闹婚)” olarak bilinen eski bir uygulamayla benzerlik kurdu. Bu uygulamada, yeni evli çiftin düğün sonrası odasına latife emelli zorlayıcı baskınlar yapılabiliyor. Lakin son yıllarda bayan örgütleri ve sivil toplum kuruluşları bu uygulamaların insan hakları ihlali niteliği taşıdığı gerekçesiyle yasaklanmasını ya da denetlenmesini talep ediyor.
