Henüz 12 yaşındayken kalp yetmezliği teşhisi konulan Şevval, güçlü tedavi sürecinde yapay kalp aygıtı ile hayatını sürdürmeye başladı. Dansa, tiyatroya ve sanata ilgi duyan toplumsal bir çocuk olan Şevval, yıllarca aygıtını çantasında taşıyarak günlük hayatını sürdürmeye çalıştı.
“KENDİMİ TANIMAZKEN BU ÇANTAYLA TANIŞTIM”
Nakil sonrası sıhhatine kavuşan ve hastanede taburcu edilmeyi bekleyen Şevval, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Hastalığım zatürre ile başladı ve kalbime vurdu. Aylarca ağır bakımda kaldım. Sonra yapay kalp takıldı. O çanta vücudumun bir modülü üzereydi lakin ona alışmak çok zordu. Kendimi bile tanımıyorken, bu aygıtla yaşamayı öğrenmek zorunda kaldım. Çocukluğum ve gençliğim daima bununla geçti.”
Ailesinin takviyesiyle pes etmediğini anlatan Şevval, birçok defa ümitsizliğe kapıldığını, ancak daima hayata tutunmak istediğini lisana getirdi.
Pandemi periyodunda yaklaşık 11 ay boyunca hastanede acil nakil sırasını bekleyen Şevval, o periyotta uygun kalp bulunamadığı için umudunu kaybetme noktasına geldi. Fakat geçen ay, trafik kazasında ağır yaralanan ve beyin mevti gerçekleşen bir hastanın kalbinin bağışlanmasıyla nakil talihi yakaladı. Bu gelişme, Şevval’in hayatında bir dönüm noktası oldu.
“Bu, benim küçüklüğümden beri beklediğim bir şeydi. İkinci bir baht değil, benim için gerçek hayat bu. Donör ailesine sonsuz minnettarım. Bu türlü bir acı içinde bu türlü büyük bir yeterlilik yapabilmek çok değerli. Onların sayesinde yaşıyorum.”
“KALP NAKLİ BEKLEYEN BİN 500 KİŞİ VAR”
Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği’nde kalp nakli sorumlusu olarak vazife yapan Prof. Dr. Ümit Kervan, Şevval’in durumunun, bekleyen binlerce hasta için umut verici olduğunu söyledi.
“Şevval, 12 yaşından bu yana takip ettiğimiz bir hastaydı. Önemli kalp yetmezliği nedeniyle 10 yıl evvel kendisine yapay kalp takmıştık. Son vakitlerde aygıtında pıhtılaşma geliştiği için tekrar acil listeye alındı. Neyse ki uygun kalp bulundu ve başarılı bir nakil gerçekleştirdik.”
Prof. Dr. Kervan, Türkiye’de kalp nakli bekleyen yaklaşık 1500 hasta olduğunu, lakin yılda sadece 90 civarında nakil yapılabildiğini belirtti. Bu durumun organ bağışının ne kadar hayati olduğunu bir sefer daha ortaya koyduğunu tabir etti.
“Hastalarımız hastane odalarında umutla bekliyor. Bizler o umudu canlı tutmak için çaba ediyoruz.”
Şevval, kendi kıssasını yaşayan öbür hastalara da umut oldu:
“Ben 11’inci yılımda nakil talihi yakaladım. Ümit etmek sıkıntı lakin imkânsız değil. Kimse umudunu kaybetmesin. Kalp bir gün gelir. Bu yalnızca ikinci bir talih değil; gerçek hayatın ta kendisi.”
