Köylü çocuklara “su verme soruşturması” yaz başında, Hatay’ın Altınözü ilçesindeki bir hudut karakolundan yakıt ikmalinde vazifeli askerlerin başına geldi.
Soruşturma evrakına nazaran, hudut bölüğünde misyonlu askerler, 10 Haziran 2025’te bir askeri tankerle hudut karakolundan yakıt ikmal etti.
KÖY ÇOCUKLARI ARACIN ÖNÜNÜ KESTİ
Dönüş yolunda bir köyden geçtikleri sırada, köyün çocukları, askeri tankeri görünce el sallayarak ve seslenerek aracın önünü kesti.
Bu ilgiye karşılık vererek araçtan inen askerler, sıcaktan bunalan ve su isteyen çocuklara, karakoldan aldıkları pet şişe sulardan dağıttı. Ancak o sırada bölük kumandanı, aracıyla tıpkı yerden geçiyordu ve çocuklara su verildiğini gördü. Bölük kumandanı piyade üsteğmen, uzman çavuşların köydeki çocuklara su vermesini tutanak altına aldırdı ve “çocuklara su verme” soruşturması bu türlü başladı.
KOMUTAN GÖRDÜ, SORUŞTURMA BAŞLATILDI
ANKA’nın soruşturma evrakından aktardığına nazaran; Hatay’da Suriye sonundaki Karbeyaz Hudut Karakolu’na yakıt ikmali için gelen bölük komutanlığında misyonlu uzman çavuşlar, karakoldaki depo sorumlusundan su istedi.
Sorumlu erden aldıkları pet suları tankere koyup, ikmalin akabinde yola çıkan uzman çavuşlar, Yolağzı köyü yakınında su isteyen çocuklarla karşılaştı ve çocuklara bu sulardan verdi. Olaya şahit olan bölük kumandanı üsteğmenin tutturduğu tutanağa nazaran, uzman çavuşlar neden yolda bekledikleri ve neden 5-6 koli (35-40 adet) su indirdikleri sorularına karşılık evvel, “Yan kapaklar açıktı, sular düştü” karşılığını verdi, “Düşmüş üzere durmuyor” denildiğinde ise suyu çocuklara vermek için indirdiklerini itiraf etti.
DİSİPLİN SORUŞTURMASI BAŞLATILDI
Bu tutanakla 3’üncü Hudut Tabur Komutanlığı, olayın araştırılması emeliyle 19 Haziran 2025’te disiplin soruşturması başlattı. Disiplin heyeti, soruşturma kapsamında olayla alakalı karakol depo sorumlusu piyade er, askeri araçtaki iki uzman çavuş, bölük kumandanı üsteğmenin sürücüsü ve habercisi iki erin bilgilerine başvurdu.
Soruşturmada, tankerde misyonlu askerlere, “5-6 koli su vermeye teşebbüs ettiğiniz tespit edilmiştir. Yola çıkan kümede takribi 6-7 çocuk olmasına karşın neden 5-6 koli (35-40 adet) su indirdiniz?” sorusu yöneltildi, ayrıyeten, daha evvel köylülere bu formda istihkak eser verip vermedikleri soruldu. Askerlerin karşılığı, “Şahısların çocuk olmaları nedeniyle şefkat hissiyle su verilmesinden ibarettir” biçiminde oldu. Suyu veren uzman çavuş da “Olayın birdenbire meydana gelmesi ve şahısların çocuk olmaları nedeniyle şefkat hissiyle suları paylaşmak istedim” dedi.
“AYLIKTAN KESME CEZASI VERİLDİ”
Disiplin soruşturmasının sonucunda, olay günü karakolda misyonlu astsubaya, “emre itaatsizlik” kabahati kapsamında, “yakıt ikmaline nezaret etmediği ve depodan materyal alınmasına neden olduğu” gerekçesiyle aylıktan kesme cezası verildi. Astsubayın, TSK Disiplin Kanunu’nda yer alan “emre itaatsizlik” hatasını işlediği belirtilen kararda, münasebet olarak şunlar tabir edildi:
“Karbeyaz Hudut Karakolu’nda bulunan benzinlik, kantin, silahlık, istihkak deposu, şarjörlük, sivil eşya ve malzemelik depolarının anahtarlarının depo sorumlusu işçiye verildiği, yakıt ikmali yapılması ve depolardan gereç verilmesi esnasında Karakol Astsubayı’nın misyon saatlerinde nezaret etmesi gerekirken nezaret etmeyerek sırf yakıt ikmal defterini imzalamakla yetindiği, soruşturmaya mevzu olayın meydana geldiği saatte depo anahtarlarının Karakol Astsubayında olması gerekirken bulunmaması nedeniyle ve yakıt ikmali ve depolardan gereç verilmesi süreçlerine nezaret yükümlülüğünü ihmal etmesi nedeniyle depoda bulunan suların müsaadesiz bir halde alınarak sivil vatandaşlara verilmesi formunda gerçekleştirilen hareketin meydana gelmesine sebebiyet verdiği belirlenmiştir.”
GEREKÇE: GÜVENLİK ZAAFİYETİ
Aylıktan kesme cezası verilen astsubay, 23 Temmuz’da karara itiraz etti.
İtirazın kabul edilmemesi üzerine ceza, 21 Ağustos 2025’te katılaştı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı 10’uncu Hudut Tugay Komutanlığı Disiplin Subaylığı, kararın münasebetini, “Depoda kilit altında bulunan suların müsaadesiz halde sivil vatandaşlara verilmesi ile ilgili olaya her ne kadar devlet ziyanının doğmadığı tez edilmiş olsa da bu durumun ‘güvenlik zaafiyeti yarattığı ve depodaki başka materyalleri de tehlikeye attığı’ açıktır” kelamlarıyla açıkladı.
ÖN İNCELEME SONUCU: ZİMMET VE İRTİKAP KABAHATİNİN İŞLENMESİNE İMKAN SAĞLAMA
Disiplin soruşturmasındaki tespitler üzerine 10’uncu Hudut Tugay Komutanlığı, hususun Cumhuriyet Savcıları’nca incelenip incelenemeyeceğinin tespit edilmesi için 14 Ağustos’ta ön inceleme başlattı.
Ön incelemede, “olayın meydana geldiği saatte depo anahtarlarının karakol astsubayında bulunmaması nedeniyle, yakıt ikmaline nezaret etmediği için depoda bulunan suların müsaadesiz bir biçimde alınarak sivil vatandaşlara verilmesine neden olduğu” sonucuna varıldı. Astsubayın, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu Husus 251/2 kararında düzenlenen, “Denetim misyonunu ihmal ederek zimmet yahut irtikap cürmünün işlenmesine imkan sağlama” hareketini gerçekleştirdiği bedellendirilen ön incelemede, astsubayla ilgili “soruşturma müsaadesi verilebilir” değerlendirmesi yapıldı.
Bu tespit üzerine, karakol astsubayı hakkında, “Anahtarları depo sorumlusu olarak görevlendirilen ere teslim etmiş olduğu ve yakıt ikmalinde şahsen bulunması gerektiği halde bulunmayarak sorumluluğunu yerine getirmediği” tespitiyle soruşturma müsaadesi verilmesine 25 Ağustos’ta karar verildi.
“TSK GELENEKLERİYLE BAĞDAŞMIYOR”
Milli Savunma Bakanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı 10’uncu Hudut Tugay Komutanlığı’nın “soruşturma müsaadesi verilmesi” kararına astsubayın avukatları, 5 Eylül’de Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi’ne başvurarak itiraz etti.
İtiraz dilekçesinde, bu tip kumanya ve su üzere günlük sarf materyallerinden talep edilmesinde, materyallerin, rütbeli askeri çalışana teslim edilmesinde askeri işleyiş ve uygulamalara ters bir istikamet bulunmadığı tabir edilerek, suların zimmetli materyal olmadığı ve zimmetli ordu materyallerinin depolandığı yerden farklı bir mahalde koruma edildiğinin altı çizildi.
“İNSANİ NEDENLERLE SU VERİLMESİ CÜRÜM YADA DİSİPLİNSİZ OLARAK TANIMLANAMAZ”
Ceza alan karakol astsubayının, TSK’da vazifeye başladığı günden bu yana 60 civarında takdirnamesinin bulunduğu, disiplinli ve geçmişi başarılarla dolu bir asker olduğu vurgulanan dilekçede, şunlar kaydedildi:
“Türk Silahlı Kuvvetlerinde daha evvel de tıpkı istikamette uygulamalar yapıldığı, örneğin Hakkari Komando Tugayında kazanda artan ve kullanılmamış yemeğin Otluca köyündeki yoksul yurttaşlara muhtar aracılığıyla dağıtıldığı, operasyon ve askeri faaliyetlerde çocuklara her vakit oyuncak, kumanya, şeker ve su üzere gereçlerin verildiği, bu tip faaliyetlerin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin halk nezdindeki prestijinin artırılması için bilhassa yapıldığı ve bugüne kadar da uygulana geldiği, hasebiyle yola çıkan köylü çocuklara araçtaki sulardan bir kısmının insani nedenlerle verilmesinin kabahat yada disiplinsizlik olarak tanımlanmasının kabulünün mümkün olmadığı kanaatindeyiz. Suçlamanın, insanilikten uzak, TSK’nın gelenekleri, uygulamaları ve töresi ile bağdaşmayan, esasen türel bir vasfı da bulunmayan bir suçlama niteliğinde olduğu niyetindeyiz.
“ASKERLER TAKDİR EDİLMELİ”
Bir tenkit mahiyetinde tabir etmek gerekirse bu tip tuhaf uygulamaların, özellikle subaylık mesleğinin temel okulu olan Harp Okulunda yetişmemiş, üniversite mezunu kontratlı subaylar tarafından, bilgisizlik ve askeri nosyonun kazanılmamış olması sebebiyle gerçekleştirildiği, esasen çocuklara su dağıtan Piyade Uzman Çavuş’un ve bu uygulamanın içinde olduğu kabul edilen müvekkil davacı Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş’un değil cezalandırılmak, takdir edilmesi gerekirken, aksi istikamette yapılan uygulamanın açıkça yasaya ters, keyfi ve TSK’nın yerleşik askeri işleyişinde ki bilgisizlikten kaynaklandığı cihetiyle olayın tüm tarafları gözetilip, soruşturmaya husus uygulamayı yapan askeri işçinin maddi menfaatinin bulunmadığı, olaya ait olarak rastgele bir askeri işçi hakkında zimmet yada irtikap hatasından süreç yapılmadığı ve bu istikamette soruşturma müsaadesi veren komutanlık tarafından süreç tesis edilmediği, yetkili Başsavcılıktan talepte de bulunulmadığı nazara alınarak, açıkça yasaya muhalif ve keyfi olan T.C. Milli Savunma Bakanlığı Kara Kuvvetleri Komutanlığı 10’uncu Hudut Tugay Komutanlığının ‘Soruşturma Müsaadesi Verilmesine’ Dair sürecinin 4483 sayılı kanunun 9/2nci unsuru mucibince itirazen incelenerek kaldırılması gerektiği fikrindeyiz.”
Karakol sorumlusu astsubay hakkındaki soruşturma müsaadesi verilmesi kararının kaldırılması talebi, Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi’nce ele alınacak.
