Görüşmenin kamuoyuna açıklanan kısmının hudutlu olduğunu belirten Özdağ, Trump’ın görüşmenin başında sarf ettiği “hileli seçimleri herkesten daha âlâ biliyor” tabirine dikkat çekti. Trump’ın bu sözlerle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ima ettiğini belirten Özdağ, bu tabirin diplomatik bir gaf olmadığını, bilakis şuurlu bir bildiri taşıdığını vurguladı.
“Amerikan Başkanı’nın dünya kamuoyu önünde ‘hileli seçimleri herkesten daha düzgün biliyor’ diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret etmesi bir tesadüf değildir,” diyen Özdağ, kelam konusu açıklamanın hem milletlerarası münasebetlerde hem de iç siyasette önemli tartışmaları beraberinde getireceğini söyledi.
“MEŞRUİYET TÜRK MİLLETİNDEN GELİR”
Özdağ, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı “meşruiyet” açıklamasına da reaksiyon gösterdi. Cumhurbaşkanının meşruiyetinin sırf Türk milletinden kaynaklanabileceğini vurgulayan Özdağ, şu sözleri kullandı:
“Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na yasallık verebilecek tek kaynak Türk milletidir. Hiçbir yabancı ülke lideri, kurumu ya da memleketler arası yapı bu mevzuda kelam sahibi olamaz. Bu açıklamayı Türk milletine yapılmış bir hakaret, tıpkı vakitte Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılmış bir hakaret olarak kıymetlendiriyoruz.”
Ümit Özdağ ayrıyeten, görüşme sırasında ABD Başkanı Trump’ın Rahip Andrew Brunson konusunu gündeme getirmesini de eleştirdi. Brunson sorununun Türkiye-ABD ilgilerinde geçmişte yaşanan önemli bir tansiyon olduğunu hatırlatan Özdağ, şu değerlendirmede bulundu:
“Trump’ın görüşmenin başında Rahip Brunson konusunu gündeme getirmesi, diplomatik nezaketsizliğin açık bir örneğidir. Bu sıkıntı, kamuoyunun hafızasında Erdoğan’a hitaben yazılan hakaret içeren mektupla yer etmiştir. Türk kamuoyu bu hakareti unutmadı.”
Basın toplantısında Trump’ın “görüşme kusursuz geçti” kelamlarına de değinen Özdağ, “Bu harikalığın kimin lehine olduğu, önümüzdeki süreçte ortaya çıkacaktır” diyerek görüşmeye dair kuşkularını lisana getirdi.
