AİHM, 8 Temmuz 2025’te Selahattin Demirtaş hakkında yeni bir ihlal kararı vermişti. Kasım 2016’dan bu yana cezaevinde olan Demirtaş, Kobani davasında 42 yıl mahpus cezasına çarptırılmıştı. AİHM kararının akabinde avukatları, Kobani davasında verilen mahkumiyetlerin geçersiz hale geldiğini savunmuştu.
AİHM KARARI HENÜZ KESİNLEŞMEDİ
DEM Parti, 11 Temmuz’da Demirtaş, HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve öteki Kobani tutukluları için Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye müracaatında bulundu. Lakin mahkeme, 18 Temmuz’da bu talebi reddetti. Münasebet olarak AİHM kararının şimdi katılaşmaması ve Demirtaş’ın artık mahkumiyet nedeniyle tutuklu olması gösterildi.
İTİRAZ İÇİN SON GÜN TARİH 8 EKİM
Mahsuni Karaman, toplumsal medya platformu X üzerinden “Sürecin turnusol kağıdı: 8 Ekim tarihi ve Demirtaş!” başlıklı bir açıklama yayınladı.
Karaman’a nazaran, AİHM kararına hükümetin üç ay içinde itiraz etme hakkı bulunuyor. Bu müddetin dolacağı 8 Ekim 2025 tarihi, kararın katılaşıp kesinleşmeyeceğini ve Demirtaş’ın tahliye edilip edilmeyeceğini belirleyecek.
Karaman, daha evvel AİHM’in Demirtaş hakkında üç farklı ihlal kararı verdiğini hatırlattı: 20 Kasım 2018’de Daire kararı, 22 Aralık 2020’de Büyük Daire kararı ve son olarak 8 Temmuz 2025’teki Daire kararı. Bu kararların uygulanmadığını belirten Karaman, Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi’nin de Demirtaş’ın hür bırakılması istikametinde davetler yaptığını tabir etti.
AİHM kararına yapılacak itirazlar evvel beş kişilik bir panel tarafından bedellendiriliyor. Panel, itirazı önemli bulursa belge Büyük Daire’ye gönderiliyor; aksi takdirde karar mutlaklaşmış sayılıyor.
Karaman, Demirtaş’a ait kararın Kobani davasında mahkumiyet alan öbür siyasetçiler için de geçerli olduğunu vurguladı. Kobani belgesinin 24 Eylül prestijiyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi’ne gönderildiğini belirten Karaman, istinaf sürecinin süratle işletilmesi gerektiğini söyledi.
Ayrıca, hükümetin AİHM kararına itiraz etmemesinin, tıpkı MHP’nin Kobani evrakında istinafa başvurmaması üzere, manalı bir adım olacağını söz etti. Karaman, hem hukukun gereği hem de barış sürecinin inandırıcılığı açısından tahliye kararının verilmesi gerektiğini lisana getirdi.
