Teknoloji hayatımızın her alanına nüfuz ederken, bu süratli dijitalleşmenin aslında büyük bir krizin habercisi olabileceği uyarısı yapıldı. Kanada Calgary Üniversitesi’nden sosyoloji profesörü Dean Curran, “Paranoyak değilsiniz; hakikaten duvarlar üzerinize kapanıyor” diyerek global ölçekte yaklaşan bir “dijital kıyamet” konusunda sert bir ihtarda bulundu.
KİTLESEL ÇÖKÜŞLER YARATACAK
NTV’nin aktardığı habere nazaran Curran’a nazaran nezaret ağları, kâr odaklı algoritmalar ve denetimsiz büyüyen dijital altyapı, toplumları kitlesel çöküşlere ve manipülasyona karşı savunmasız bırakıyor. Bu tehlikeler uzun vakittir bilinse de, önemli adımların sırf büyük bir sistemik krizden sonra atılacağı görüşünde. “Toplumsal ölçekte büyük bir kriz yaşanana kadar bu riskler konusunda çok az şey yapılacak üzere görünüyor” diyor.
2017’DE BİRİNCİ BELİRTİLERİNİ GÖSTERDİ
Olası bir çöküşün nasıl gerçekleşeceğini öngörmek güç. Lakin Curran, elektrik ve telekom altyapısının siber ataklarla çökmesi ya da mevcut sistemlerin dış müdahalelerle felç olması ihtimaline dikkat çekiyor. 2017’deki WannaCry fidye yazılımı ve geçtiğimiz yıl on binlerce sistemi etkileyen CrowdStrike arızası, bu kırılganlığın erken işaretleri olarak görülüyor.
SONUCU 2008’DEKİ KRİZ ÜZERE OLACAK
Profesör ayrıca 2008’deki küresel ekonomik krize misal bir senaryonun dijital dünyada da yaşanabileceğini söylüyor. Lakin bu sefer fark, yapay zekânın mevcut kırılganlıkları hızlandırması. Halüsinasyonlar, yanlış bilginin patlaması ve denetimsiz algoritmalar, krizi daha da derinleştirebilir.
KURUMLAR NEDEN SESSİZ KALIYOR?
Curran’a nazaran asıl sorun, dijital ekonomiyi denetlemesi gereken kurumların teknoloji devlerine sınırsız özgürlük tanıması. Büyük şirketler, insanların konutlarında, işlerinde ve ferdî bilgilerinde adeta “deney yapma serbestisine” sahip. İhtar açık: Karar vericiler büyük bir şokla sarsılana kadar, insanlık “dijital çöküşün eşiğinde beklemekten” öbür bir seçeneğe sahip olmayacak.
