İstanbul’da, haklarında “malvarlığı kıymetlerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek”, “suç işlemek maksadıyla örgüt kurma”, “Vergi Adap Kanunu’na muhalefet” ve “resmi evrakta sahtecilik” hatalarından dava açılan toplumsal medya fenomeni ve hoşluk merkezi sahibi Kuşağım Güngen ile eşi İnanç Güngen’in de ortalarında bulunduğu 26 sanığın yargılanmasına başlandı.
Küçükçekmece Adliyesi’nde başlayan ve Marmara Ceza İnfaz Kurumu’ndaki duruşma salonunda devam eden davanın birinci duruşması dört gün sürdü ve dün sona erdi.
Mahkeme, Kuşağım Güngen ve eşi İnanç Güngen’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 7 Ocak’a ertelendi.
İDDİANAMEDEN
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 10 kişi “mağdur”, 6 kişi “müşteki”, 26 kişi ise “sanık” olarak yer alıyor.
İddianamede, 10 Kasım 2023’te İstanbul Emniyeti Mali Hatalarla Gayret Şube Müdürlüğüne iletilen şikayet dilekçesinde, Kuşağım Güngen’in kendi ismini taşıyan hoşluk merkezi üzerinden kara para akladığı ve naylon fatura düzenlediği istikametinde ihbarda bulunulduğu belirtiliyor.
Bazı müştekilerin sözüne yer verilen iddianamede, sanık Kuşağım Güngen’in hoşluk merkezine gittikten sonra bedeninde yanık, enfeksiyon ve yaralar üzere kalıcı meseleler meydana gelen mağdurların da olduğunun tespit edildiği aktarılıyor.
Örgütün, düzmece kalfalık ve usta öğretici evraklarıyla eğitim seviyesi kâfi olmayan işçi çalıştırdıkları belirtilen iddianamede, Sıhhat Bakanlığının onayı olmayan geçersiz evraklarla kayıt dışı kullanılan aygıtlar sonrasında halk sıhhatinin tehlikeye atıldığı ve bu sayede haksız yarar sağlandığı belirtiliyor.
İddianamede, sanıklar İnanç Güngen ve Neslihan Güngen tarafından yönetilen hata örgütünün franchise mukavelesi için anlaştığı şahısları ikna etmek maksadıyla, örgüt yöneticisi Yeliz Çalışkan ve Buket Hoşmen aracılığıyla sade içerikler bulunan ve bayi açılışında gereken tüm süreçlerin Jenerasyonum Güngen Hoşluk Merkezi isimli şirket tarafından karşılanacağı belirtilen kontratları okuttukları söz ediliyor.
Ayrıca şirketin yüksek cirolar elde ettiği ve 3 ay üzere kısa bir müddette franchise bedelinin amorti edildiğine yönelik geçersiz içerikli görüntüler izlettikleri belirtilen iddianamede, franchise kontrat içeriklerini okuyan bireylerin muahede koşullarını kabul etmesi sonrasında Yeliz Çalışkan’ın mukavele nüshalarını çoğaltmak mazeretiyle odadan ayrılıp farklı içerikler bulunan mukaveleyi ilgililere imzalattığı kaydediliyor.
İddianamede, sanıkların Çalışkan’ın imzalattığı evraklarla, franchise ortaklarını ağır kontrat ve mukavele fesih kurallarıyla ziyana uğrattıkları, bu sayede yüksek hacimli haksız kar sağladıkları tabir ediliyor.
Sanıkların gerek kendi şirketlerine gerekse franchise bayilerine temin edilen aygıtların CE evrakının bulunmadığı aktarılan iddianamede, aygıtlara ilişkin dokümanların geçersiz olarak üretildiği, ağır mukavele koşullarıyla satılan aygıtların arıza yapması durumunda teknik servis ve garanti süreci vermedikleri belirtiliyor.
İddianamede, franchise bayilerine zorla eser satıldığı, almak istemeyenlere mukavele kaidelerine nazaran icraya verileceği, mal varlıklarına el konulacağı formunda baskı uygulandığı ve bu bireylerin tehdit edildikleri, sanıkların mukaveleleri feshetmek isteyenlere de hileyle imzalattıkları kontrat koşullarını göstererek, fesih bedeli ismi altında para talep ettikleri, para vermek istemeyen bayilerin mal varlıklarını çalışanlarının üzerine vermesi durumunda mukaveleyi fesih edebileceklerini söyleyerek baskı uyguladıkları kaydediliyor.
Hazırlanan MASAK raporlarında, örgütün tüm para transferlerini tıpkı banka üzerinden gerçekleştirdiği ve bu bankadan yüksek meblağlarda kredi çekebilmek için düzmece faturalar düzenlediğinin tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Kuşağım Güngen ve eşi İnanç Güngen hakkında “Vergi Adap Kanunu’na muhalefet”, “malvarlığı bedellerinin gayrimeşru kaynağını gizlemek”, “banka yahut kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak maksadıyla dolandırıcılık”, “suç işlemek hedefiyle örgüt kurma”, “kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık”, “zehirli unsur imali ve ticareti yapmak” ve “resmi dokümanda sahtecilik” kabahatlerinden başka farklı 49 yıl 8 aydan 154 yıla kadar mahpus cezası talep ediliyor.
İddianamede, başka 24 sanık için de emsal cürümlerden değişen müddetlerde mahpus cezası isteniyor.
