Almanya Göttingen Üniversitesi’nden astrofizikçi Lisa Nortmann liderliğindeki bir grup, gezegenin yansıttığı ışığın spektrumunu tahlil ederek bu fevkalâde keşfi yaptı.
Elde edilen bilgilere nazaran gezegenin atmosferindeki birtakım bölgeler Dünya’ya hakikat yüksek bir süratle yaklaşırken, öteki bölgeler tıpkı süratte uzaklaşıyor. Bu durum, gezegenin ekvatorunda süpersonik bir jet akımının varlığını gösteriyor.
DÜNYA’DAKİ RÜZGARLAR YANINDA ÇOK DÜŞÜK KALIYOR
Dünya’da kaydedilen en süratli rüzgar, 1996 yılında Avustralya’daki Barrow Adası’nda saatte 407 kilometre süratle ölçüldü.
Güneş Sistemi’ndeki en süratli rüzgarlar ise Neptün’de, saatte 1.770 kilometreye ulaşıyor. Fakat bu suratlar, WASP-127b’nin devasa rüzgarlarına kıyasla hayli düşük kalıyor.
GEZEGENİN EŞSİZ ÖZELLİKLERİ
WASP-127b, Jüpiter’den biraz daha büyük olmasına karşın, sırf onun yüzde 16’sı kadar bir kütleye sahip. Bu “pamuksu” gezegenin bir yüzü daima olarak bin dereceyi aşan sıcaklıklara maruz kalırken, öbür yüzü karanlık ve soğukta kalıyor. Bu durum, gezegenin yıldızına kilitlenmiş bir biçimde dönmesinden kaynaklanıyor.
Gezegenin atmosferindeki su ve karbondioksit sinyallerinde besbelli dalgalanmalar gözlemlendi. Bu, WASP-127b’de sabah ile akşam ortasında yüzlerce derece fark eden sıcaklık değişikliklerine işaret ediyor.
Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden gökbilimci Fei Yan, “Bu gezegen, Dünya ve Güneş Sistemi’ndeki öbür gezegenler üzere karmaşık hava modellerine sahip” diyerek keşfin ehemmiyetini vurguladı.
