Galatasaray ve Fenerbahçe ortasındaki şampiyonluk yarışı saha içinden çok saha dışında oynanıyor. İşin suyu çıktı desek az kalır. Çünkü iş artık cinayete kadar vardı. Son olarak Gebze’de Fenerbahçeli büfe sahibi ile Galatasaraylı bir taraftarın tartışması ölümle bitti. Düşünün halimizi. Futbol tartışması cinayetle son bulacak kadar vahşileşti. İki kulübün yöneticileri, teknik direktörleri ve toplumsal medya hesapları şuursuzca toplumu germeye devam ettikçe, bu tür olayları maalesef görmeye devam edeceğiz.
DALGA GEÇMİŞLER
Kayıkçı hengamesinde son perde UEFA hakem seminerinde yaşanmış. Galatasaray kulübü Fenerbahçe, Fenerbahçe ise Galatasaray lehine yapılan hakem yanılgılarını sürekli UEFA’ya yolladığı için, seminerin konusu da bu çekişme olmuş. Ekrana getirilen görüntülerin yüzde 50’si, abartmıyorum neredeyse yarısını bizim maçlar oluşturmuş. Seminere katılan hakemlerimiz küçümsenmiş, Türk futbolunda yaşananlar gözler önüne serilirken, dalga konusu olmuş.
BİZE KİM HÜRMET GÖSTERİR
UEFA’ya kendimizi rezil ederek ne kazanabiliriz? Hiçbir şey. Ondan sonra Türk hakemleri alanda yanılgı yapıyor, özgüven eksikliği yaşıyor, kimse hakem olmak istemiyor, bu işte yapı var diye ortalığı ayağa kaldırırız. Böyle bir ortamda ve bu kadar rezil şartlarda hangi Türk hakemi gerek ulusal gerekse memleketler arası arenada başarılı olabilir? Böyle bir ortamda Avrupa’da mücadele eden ekiplerimize hangi Avrupalı hakem hürmet gösterebilir? Bir yıl dolmadan üç ekibimiz alandan çekiliyorsa, elin Avrupalısı da sizinle yalnızca dalga geçer.