Amerikan Kalp Derneği Lideri Dr. Keith Churchwell, rapordaki dataların son derece tasa verici olduğunu belirterek, “Bu istatistikler hepimizi alarma geçirmeli, zira bu kayıplar ortasında dostlarımız, aile üyelerimiz ve sevdiklerimiz var” dedi.
2022 yılına ilişkin en yeni dataları inceleyen rapor, ABD’de kardiyovasküler hastalıkların toplam 941 bin 652 mevte neden olduğunu ortaya koydu. Kalp hastalıklarının akabinde kanser, kazalar ve COVID-19 en çok vefata sebep olan başka nedenler olarak sıralandı.
Rapora nazaran felç (inme), ABD’de mevt nedenleri ortasında beşinci sırada yer alıyor. Dr. Churchwell, kalp hastalıkları ve felcin birlikte kanser ve kazaların toplamından daha fazla insanın vefatına yol açtığını vurguladı.
En büyük risk faktörlerinden yüksek tansiyon, diyabet ve obezite süratle artmaya devam ediyor. Mevcut eğilimler devam ederse, 2050 yılına kadar ABD’de 180 milyondan fazla yetişkinin hipertansiyon ve obezite meselesiyle karşı karşıya kalacağı iddia ediliyor.
Harvard Üniversitesi kardiyoloğu Dr. Dhruv Kazi, özellikle çocuklar ve ergenler ortasındaki kalp hastalığı riskinin COVID-19 pandemisi nedeniyle artmış olabileceğine dikkat çekti. Pandemi sırasında değişen ömür stili ve makûs beslenme alışkanlıkları, genç yaşta kalp hastalıklarına yol açabiliyor.
EN BÜYÜK HATALI YANLIŞ BESLENME
Rapor, makûs beslenmenin en büyük risk faktörlerinden biri olduğunu gösteriyor. Amerikalıların birçoklarının gereğince sağlıklı ve doğal besin tüketmediği belirtilirken, Akdeniz ve vejetaryen diyetlerin kalp sıhhati için önerildiği söz ediliyor.
Uzmanlar ayrıyeten kâfi uyku almak, tertipli idman yapmak ve gerilimi direktörün kalp sıhhati üzerinde büyük bir tesiri olduğunu vurguluyor. Fakat, gelir seviyesi, eğitim düzeyi ve yaşanılan bölge üzere çevresel faktörler, insanların sağlıklı ömür alışkanlıklarını benimsemesini zorlaştırıyor.
Özellikle düşük gelirli ve dezavantajlı kümelerin sağlıklı beslenmeye erişimde daha fazla zorluk yaşadığı belirtiliyor. Besin fiyatlarının artması, insanları sıhhatsiz ve işlenmiş besinleri tüketmeye yönlendirebiliyor.
OBEZİTE RİSK TEŞKİL EDİYOR
Rapor, bir yandan sigara kullanımının son 60 yılda büyük oranda düştüğünü gösterirken, başka yandan obezitenin mevt oranlarını artırmaya başladığını ortaya koyuyor. 1960’larda ABD’de yetişkinlerin yüzde 42’si sigara içerken, bugün bu oran yüzde 11.5’e düştü.
Ancak, Stanford Üniversitesi kardiyoloğu Dr. Latha Palaniappan, “Aşırı kilo ve obezite artık sigaradan daha fazla can kaybına neden oluyor” diyerek bu yeni tehlikeye dikkat çekti.
Kolesterol düzeylerinin düşmesiyle ilgili birtakım olumlu gelişmeler olduğu belirtilirken, yüksek kolesterol riskine karşı farkındalığın artmasının bu düşüşte tesirli olduğu söz edildi.
DAHA ERKEN TARAMALAR GEREKLİ
Ulusal Sıhhat Enstitüsü, 20 yaşından itibaren nizamlı kalp hastalığı taramalarının yapılmasını öneriyor. Bilhassa aile geçmişinde kalp rahatsızlığı bulunan bireylerin sistemli olarak tansiyon, kolesterol ve glikoz düzeylerini denetim ettirmesi gerektiği vurgulanıyor.
Dr. Kazi, kalp hastalıklarıyla gayrette sadece yeni tedaviler geliştirilmesinin kâfi olmadığını, bu tedavilere erişimin de herkes için ulaşılabilir ve uygun maliyetli hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
“Son yıllarda kardiyovasküler hastalıklarla gayrette kıymetli ilerlemeler kaydedildi. Lakin hâlâ yapılması gereken çok şey var” diyen Hafriyat, kalp hastalıklarına karşı daha geniş çaplı bilinçlendirme ve önleyici sıhhat siyasetlerinin kıymetine dikkat çekti.
